Chameleon (Chameleon)

Los Angeles’ta eski dolandırıcı Patrick (Joel Hogan) aniden serbest bırakılır ve önce topluma uyum sağlamaya çalışan eğitimli vatandaş olarak hayatına hızlı bir şekilde devam etmek ister. Eski oda arkadaşı Dolph (Donald Prabatah) ortaya çıkıp Patrick’e zengin yaşlı adamların oldukça genç eşlerini ayırması için baskı yaptığında, ikili bir dizi dolandırıcılığa girişir. Göz alıcı devralmalar fikri yeni olmasa da yazar ve yönetmen Marcus Mizelle konuya bambaşka bir boyut kattı. Jean-Pierre Melville’e olan saygısını gizlemeyen “Chameleon”, kara kökleri olan harika bir dedektif gerilim filmi. Bu anlamdaki baş kahramanımızın çatışması açıktır; Patrick, kendisini suçlu ve eğitimsiz dünyadan ardına bakmaksızın uzaklaştırmaya çalışır, ancak ikilemi, neyin suç olarak belirli şekilde kabul edilebilir ve neyin ahlaki açıdan yanlış olduğu konusunda ortaya çıkar. Doğru ve yanlış arasındaki kesin ve net çizgi, kendi romantik duygularıyla iç içedir ve yaşlı dolandırıcı hakkında ilginç bir karakter olarak ortaya çıkarır. Ancak Patrick’i bu kadar çekici bir karakter yapan şey, sonuçta ahlaki belirsizliğidir. Onu çevreleyen özel koşullar nedeniyle, bir izleyici olarak eylemlerine çeşitli ahlaki açılardan bakabiliriz. Başka bir deyişle, mükemmel bir anti-kahraman ortaya çıktı.