Ani Tehlike (The Ipcress File)

Özet

The Ipcress File, Sidney J. Furie tarafından yönetilen ve başrolünde Michael Caine’in oynadığı 1965 yapımı bir İngiliz casusluk filmidir. Senaryosu Bill Canaway ve James Doran tarafından Len Deighton’ın The IPCRESS File (1962) adlı romanından uyarlanmıştır. Film, 1965 yılında gösterime giren En İyi İngiliz filmi dalında BAFTA ödülü aldı. 1999’da BFI’ın 20. yüzyılın en iyi 100 İngiliz filmi listesinde 59 numarada yer aldı.

Yapım ekibinden bazıları daha önce 007 filmlerinde yer almış olsa da, bu film ve devam filmleri son derece başarılı James Bond filmlerine kasıtlı olarak olumsuz bir alternatifti.

Konu

Londra’da, bir casusluk ajanı İngiliz bilim adamlarının çocuk kaçırma ve beyin yıkama olaylarını soruştururken, bir yandan da kendi bürokrasisiyle uğraşmaktadır.

Radcliffe adında bir bilim adamı bir trenden kaçırılır ve güvenlik görevlisi öldürülür. Suç geçmişi olan ve Savunma Bakanlığı’na bağlı bir kurumda çalışan İngiliz Ordusu çavuşu Harry Palmer, amiri Albay Ross tarafından çağrılır ve Binbaşı Dalby’nin yönettiği bir bölüme transfer edilir. Ross, Radcliffe’in ortadan kaybolmasının, diğer on altı üst düzey İngiliz bilim adamının kariyerlerinin zirvesindeyken açıklanamaz bir şekilde işlerini terk etmeleriyle bağlantılı olduğundan şüphelenmektedir. Dalby’yi, Radcliffe’in bulunamaması halinde kendi grubunun da gideceği konusunda tehdit eder. Palmer daha sonra ölen güvenlik görevlisinin yerine geçen kişi olarak tanıtılır.

Daha sonra Dalby, ajanlarına baş şüphelinin Eric Grantby ve kod adı “Housemartin” olan personel şefi olduğunu ve ekibin şu anda nerede olduklarını öğrenmelerini söyler. Palmer ayrıca Jock Carswell ile tanışır ve arkadaş olur. Scotland Yard’daki bir bağlantıyı kullanan Palmer, Grantby’nin yerini tespit eder ancak Grantby’nin kaçmasını engellemeye çalışırken Housemartin tarafından saldırıya uğrar.

Housemartin daha sonra tutuklanır ancak sorgulanamadan önce Palmer ve Carswell’i taklit eden adamlar tarafından öldürülür. Radcliffe’in kullanılmayan bir fabrikada tutulduğundan şüphelenen Palmer bir arama yapılmasını emreder, ancak üzerinde “IPCRESS” yazan ve çalındığında anlamsız sesler çıkaran bir ses kasetinden başka bir şey bulunmaz. Bunun üzerine Dalby, Grantby’nin sahte bir telefon numarası yazdığı kâğıdın, yaklaşmakta olan bir askeri bando konserinin programı olduğuna işaret eder. Orada Grantby ile karşılaşırlar ve Radcliffe’in dönüşü için bir anlaşma yapılır.

Takas planlandığı gibi gider, ancak onlar ayrılırken Palmer gölgeler arasında CIA ajanı olduğu ortaya çıkan bir adamı vurur. Ardından, başka bir CIA ajanı, ölümün bir hata olmadığını öğrenmesi halinde Palmer’ı öldürmekle tehdit eder. Birkaç gün sonra, Radcliffe’in fiziksel olarak zarar görmemiş olsa da zihninin etkilendiği ve artık bir bilim insanı olarak işlev göremeyeceği anlaşılır. Carswell, Radcliffe ve diğer bilim insanlarına ne olduğunu açıkladığına inandığı “Stres Altında Şartlı Refleks ile Psikonevroz İndüksiyonu” – IPCRESS – başlıklı bir kitap keşfetmiştir. Carswell teorisini Radcliffe üzerinde test etmek için Palmer’ın arabasını ödünç alır, ancak ona ulaşamadan vurulur.

Hedefin kendisi olması gerektiğine inanan Palmer, eşyalarını toplamak için eve gider ve orada ikinci CIA ajanının cesedini bulur. Ofise döndüğünde IPCRESS dosyasının masasında olmadığını görür. Ross daha önce kendisinden dosyanın mikrofilmini çekmesini istemiştir ve Palmer artık kendisine tuzak kurulduğuna inanmaktadır. Dalby’ye olanları ve Ross’tan şüphelendiğini anlattığında, Dalby ona bir süreliğine şehri terk etmesini söyler.

Paris’e giden trende Palmer kaçırılır ve Arnavutluk’ta bir hücrede hapsedilmiş olarak uyanır. Uykusuz, aç ve sıcak geçen birkaç günün ardından Grantby kendisini kaçıran kişi olduğunu açıklar. Daha önce dosyayı okumuş olan Palmer, onun beynini yıkamaya hazırlandıklarını anlar. Dikkatini dağıtmak için acıya başvurur, ancak kafa karıştırıcı görüntüler ve yüksek elektronik seslerle stres altında geçen birçok seanstan sonra yenik düşer. Grantby daha sonra Palmer’ın kendisine verilen tüm komutları yerine getirmesini sağlayacak bir tetikleyici cümle aşılar.

Palmer sonunda kaçmayı başarır ve aslında hala Londra’da olduğunu keşfeder. O sırada Grantby’nin yanında olan Dalby’yi arar. Dalby tetikleyici ifadeyi kullanır ve Palmer’ın Ross’u tutulduğu depoya çağırmasını sağlar. Dalby ve Ross oraya vardıklarında Palmer ikisine de silah doğrultur. Dalby Ross’u Carswell’i öldürmekle suçlar; Ross Palmer’a Dalby’den şüphelendiğini ve onu araştırdığını söyler.

Dalby şimdi tekrar tetik ifadesini kullanır ve Palmer’a “Haini şimdi vur” der. Palmer tereddüt ederken eli bir ekipmana çarpar ve acı ona şartlanmasını hatırlatır. Dalby silahına davranır ve Palmer onu vurur. Ross daha sonra bu görev için Palmer’ı seçerken, Palmer’ın itaatsizlik eğiliminin faydalı olacağını umduğunu söyler. Palmer kendisini tehlikeye attığı için Ross’a sitem ettiğinde, ona bunun için para aldığı söylenir.

Oyuncular

Harry Palmer rolünde Michael Caine
Guy Doleman, Albay Ross rolünde
Binbaşı Dalby rolünde Nigel Green
Jean Courtney rolünde Sue Lloyd
Jock Carswell rolünde Gordon Jackson
Dr. Radcliffe rolünde Aubrey Richards
Eric Grantby (Bluejay) rolünde Frank Gatliff
Barney rolünde Thomas Baptiste
Housemartin rolünde Oliver MacGreevy
Alice rolünde Freda Bamford
Charlady rolünde Pauline Winter
Edwards rolünde Anthony Blackshaw
Gray rolünde Barry Raymond
Chilcott-Oakes rolünde David Glover
Stanley Meadows Müfettiş Keightley rolünde
Sir Robert rolünde Peter Ashmore
Baskın Müfettişi rolünde Michael Murray
Baskın Çavuşu rolünde Anthony Baird
O.N.I. adamı olarak Tony Caunter
Murray rolünde Douglas Blackwell
Karakol Çavuşu rolünde Glynn Edwards