Peccato che sia una canaglia

ÖZET

Clarida Armillei, Gualtiero Burzi, Fabrizio Coniglio, Jacopo Crovella, Maria Di Biase, Anna Foglietta, Giampiero Judica, Edoardo Leo, Marina Massironi, Sara Mondello, Rocco Papaleo, Pierpaolo Spollon, Bebo Storti, Massimo WertmüllerPeccato che sia una canaglia, Alberto Moravia’nın Fanatico adlı kısa öyküsünden uyarlanan, Alessandro Blasetti’nin yönettiği ve Sophia Loren, Marcello Mastroianni ve Vittorio De Sica’nın oynadığı 1954 yapımı bir film.

Loren-Mastroianni çiftinin başrollerini paylaştığı bu film, “hayranlık uyandıran bir anlatım akıcılığı ve kıvrak bir ritme” sahip “esprili bir karakter komedisi “dir.

Blasetti ertesi yıl, Sophia Loren’i bir diva olarak lanse eden La fortuna di essere donna adlı, çiftin başrolde olduğu bir başka komedide şansını tekrar deneyecekti.

KONU

Romalı taksi şoförü Paolo, uzun uğraşlar sonucu yepyeni bir arabaya (Fiat 1100 EL) sahip olmayı başarmıştır; ancak az işinin olduğu sakin bir günde, üç gencin deniz kenarına götürülme isteğini safça kabul ederek arabasının çalınması riskini alır. Çekici Lina onu birlikte yüzmeye davet ederek dikkatini dağıtırken, iki genç adam arabasını çalmaya kalkışır; ancak Paolo bunu zamanında fark eder ve istemeden de olsa arabanın gövdesine zarar vererek onları kaçırır. Daha sonra güzel ‘yem’i karakola teslim etmek üzere kasabaya geri götürür, çünkü ondan etkilenmesine rağmen iddia ettiği gibi onun iki hırsızla yeni tanıştığına inanmamaktadır. Ancak Lina, hedefine varmadan önce onu atlatmayı başarır ve yanlış bir manevra yaptığı için kendisini engelleyen polisle boğuşmak zorunda kalır.

Marcello Mastroianni, Vittorio De Sica ve Sophia Loren, sonraki günlerde Paolo hırsızları bulmak için boşuna uğraşır, ta ki tesadüfen Lina’ya rastlayana kadar. Onu sorumluluklarıyla yüzleştirmeyi tekrar dener, ancak kolay konuşması ve aceleci güzelliği karşısında bunalır ve onu ihbar etmek yerine evine götürmeye ve kötü arkadaşlardan uzak tutup doğru yola getirmek için ailesine başvurmaya karar verir. Dürüst taksi şoförü de ‘Profesör’ Stroppiani’nin büyüsüne kapılır; ancak bu zarif tavırlı adamın, kızının ‘kötü ustası’, istasyonda bavul çalma konusunda uzman bir hırsız olduğunu ve yaşlı anneden dokuz yaşındaki en küçük oğluna kadar herkesin ‘aile işine’ dahil olduğunu fark etmez.