Anne of Green Gables: The Continuing Story

Özet

Anne of Green Gables: The Continuing Story 2000 yapımı bir mini dizi televizyon filmi ve dört filmlik bir serinin üçüncü bölümüdür. Film, Green Gables Anne hayranları arasında merakla bekleniyordu ve Kevin Sullivan’ın yazıp yapımcılığını üstlendiği üç film uyarlaması arasında en tartışmalı ve en çok eleştirileni oldu.

The Continuing Story’nin eleştirilmesinin başlıca nedeni, 1985 yapımı Anne of Green Gables ve 1987 yapımı devam filminin aksine, senaryonun Lucy Maud Montgomery’nin eserlerine dayanmaması, bunun yerine Sullivan ve Laurie Pearson tarafından yazılan tamamen orijinal bir Birinci Dünya Savaşı hikayesi olmasıydı. Montgomery aslında Anne’in en küçük kızına odaklanan ve aynı dönemde geçen Ingleside’lı Rilla adlı bir roman yazmıştı; bu romanda Anne, üç oğlu Avrupa’da savaşta olan orta yaşlı evli bir kadındır.

Sullivan’ın Anne of Green Gables filmlerinin kronolojisi, büyük ölçüde yan dizi Road to Avonlea nedeniyle Montgomery’nin romanlarıyla senkronize değildir. Road to Avonlea’nın yedi sezonu için orijinal karakterler ve hikayeler geliştirilirken, Sullivan’ın kurgusal dünyasının zaman çerçevesi romanlardan 20 yıllık bir farka dönüştü. Sonuç olarak, Sullivan üçüncü filmi Anne ve Gilbert’i çocukları yerine I. Dünya Savaşı’nın savaş alanlarına götüren tamamen yeni bir hikaye yapmaya karar verdi.

Film ayrıca bir devamlılık sorunu ortaya çıkardığı için de eleştirildi. Colleen Dewhurst’ün 1991’deki ölümünün ardından, Marilla Cuthbert’in ölümü Road to Avonlea’ya yazıldı. Cenaze töreninde Hetty King, Gilbert ve Anne Blythe’dan bahsederek evli olduklarını belirtir. Anne bölümde görünmez çünkü Gilbert’e göre çocuklarından birinden kaptığı kızıl hastalığı nedeniyle hastadır. Ancak, Marilla’nın ölümünden çok sonra geçen The Continuing Story’de ikili hala nişanlıdır ve çocukları yoktur. Film, Gilbert’a o kadar uzun süredir nişanlı olduklarını ve insanların yıllar önce evlendiklerini düşündüklerini söyleterek ve Anne’in Nova Scotia’daki bir yetimhanede öğretmenlik yaparken kızıl hastalığına yakalandığını ortaya çıkararak bu süreksizliği çözmeye çalışır.

Konu

Anne Shirley, tıp fakültesini bitirmekte olan nişanlısı Gilbert Blythe’dan ayrı kaldığı beş yıl boyunca Nova Scotia’daki bir yetimhanede öğretmenlik yaptıktan sonra Avonlea’ye döner. Diana Barry ve diğer eski arkadaşlarıyla hasret giderdikten sonra Anne, Green Gables’ı ziyaret eder. Marilla’nın ölümünden bu yana (Road to Avonlea’nın üçüncü sezonunda) ev sahiplerinin Green Gables’a o kadar kötü davrandıklarını ve evin dağılmaya başladığını görünce dehşete düşer. Daha sonra Anne, Gilbert ile adada yeniden bir araya gelir. Ancak Gilbert hemen bir yuva kurmak yerine, prestijli bir tıp kurumu olan Bellevue’de bir kadro teklifi aldığı için Anne’den New York’a taşınmasını ister. Anne’in isteksizce kabul ettiği bu teklif, yayınlanma ve ailelerini büyütmek için Prens Edward Adası’na dönme vaadiyle birlikte gelir.

Anne, New York’ta küçük bir yayınevinde editör yardımcısı olarak işe başlar ve burada Anne’e ilgi duyan yazar ve yerel bir sansasyon olan Jack Garrison ile tanışır. Onun bir yazar olarak potansiyelini gören Jack, yeni el yazmasının editörü olmayı ve nüfuzunu kullanarak her ikisinin adıyla yayınlanmasını sağlamayı teklif eder. Anne yardımını kabul etmezse onu pencereden atlamakla tehdit eder. Taslak kabul edildiğinde, Anne, Jack’in bunu tamamen kendisine aitmiş gibi sunduğunu ve yayıncının ona kredi vermeyi reddettiğini öğrenince öfkelenir. Anne, kendisine aşık olduğunu açıklayan Jack ile irtibatı keser. Bu arada Gilbert, Belleview hastanesindeki işinden rahatsızdır – doktorların çoğu hayat kurtarmaktan çok prestijle ilgilenmektedir. New York’taki hayattan hayal kırıklığına uğrayan Anne ve Gilbert, Prens Edward Adası’na geri döner.

Avonlea’ye döndüklerinde Gilbert, Green Gables’ı Bay Harrison’dan satın alır ve düğünlerini planlarken evi restore etmeye başlarlar. Anne kazara bir yangın çıkarır ve eve hafifçe zarar verir. Ancak çift, Avrupa’daki savaşın etkisinin çok daha fazla olduğunu fark eder; Diana’nın kocası Fred Wright, aile hayatı giderek daha da zorlaşırken sonunda savaşa katılır. Artan baskı Gilbert’ın sağlık subayı olarak askere yazılmasıyla sonuçlanır ve gitmeden önce Anne’i kendisiyle evlenmeye ikna eder. Gilbert’in kayıp olduğu ilan edilince, Anne onu bulma umuduyla Kızıl Haç gönüllüsü olarak Avrupa’ya gider.