Keloğlan

Keloğlan filminin ana karakteri saf, kel, genç adam masal, halk geleneğimiz içinde güzel tarafları güzel olmayan tarafları ile Türk halkını temsil eden bir kaharamandır. Keloğlan’ın en önemli karakter özelliği mert olması, cesur, iyiliksever, yiğitliği, kurnaz ve gönlü geniş olmasıdır. Keloğlan fakir bir gariban kadıncağızın evladı olarak gelir seviyesi düşük bir köylü çocuğu olarak verilir. Alternatif olarak ise bunak bir ninenin torunu olarak verilir. Keloğlan’ın özellikleri masal ilerledikçe ortaya çıkar başta yeteneksiz, uyuz bir tip olarak sergilensede zamanla ne kadar becerikli, cesaretli, akıllı biri olduğu ortaya çıkacaktır. Kendinden beklenmeyen zorlukların, engellerin üstesinden gelecektir mesela prensesi kurtarmak gibi.

Keloğlan filminin konusuna gelince, saraydaki padişahın güzelleri güzeli kızına aşıktır Keloğlan. Ancak padişahın peri kızı gibi güzel kızı çok hastadır, bu geniş topraklardaki, memleketteki doktor bu dermansız hastalığa çözüm bulamamıştır. Tarhana çorbası seyesinde, kötü vezirin yaptığı ikiyüzlü oyunları oraya çıkarmıştır Keloğlan, prensese çorbadan içirir ve gözlerini açar prensesi Keloğlan filminde. Prenses bu durumdan sonra Keloğlan’a aşık olur, Keloğlan da aşıktır Prensese. Padişah bir yarışma gerçekleştirme kararı alır Keloğlan filminde. Bu yarışmayı kazanan Keloğlan’la evlilik, izdivaç gerçekleştirecektir. İleri zekasıyla Keloğlan bu zorlu engelleri, yarışmaları kazanır ve prensesle evlenmeye hak kazanır, Aykız’la izdivaç gerçekleştirmenin onayını alır.

Keloğlan filmi  14 Ekim 1971 yılında çekilmiş, yapılmıştır. Keloğlan filminin başrol oyuncusu Rüştü Asyalı’dır. Keloğlan filminin diğer oyuncuları Birtane Güngör, Hulusi Kentmen, Kayhan Yıldızoğlu, Suna Pekuysal, Aydın Babaoğlu, İhsan Yüce, Arap Celal’dir. Keloğlan filmi Türkiye’de çekilmiştir. Keloğlan filmi fantastik ve komedi türlerindedir. Keloğlan filminin süresi doksan bir dakikadır. Keloğlan filminin yönetmeni ünlü yönetmen  Süreyya Duru’dur. Keloğlan filminin senaryosu Suavi Sualp’e aittir. Keloğlan filminin yapımcısı Hamit Gürsoy’dur.

Aykız, padişahın güzeller güzeli kızı tam üç aydır hastadır ve yatağında deliksiz bir uyku içindedir. Padişah kızı için tüm ülkenin doktorlarını, büyücülerini saraya toplamış ancak derdine derman bulamamıştır kızınından. Keloğlan ise köyden ayrılıp, anasıyla vedalaşıp hayır duasını alıp, yollara düşmüştür. Keloğlan yollarda eşeğiyle gezerken, cüce biricikle tanışır, biricik sarayın soytarısıdır ve prensesin Aykız’ın öyküsünü öğrenir, hasta olduğunu öğrenir, Padişah’ın girişimlerinden haberi olur. Keloğlan, prensesin derdine derman olmaya karar verir.