Büyük Budapeşte Oteli
Büyük Budapeşte Oteli Konusu
Wes Anderson’ın yönetmenliği yaptığı Büyük Budapeşte Oteli 2014 yılında vizyona girmiş ve başrolünde Ralph Fiennes oynamıştır. Dram komedi türünde karşımıza çıkan film Stefan Zweig’in aldığı notlardan esinlenerek beyaz perdeye aktarıldığı söyleniyor.
20. yüzyılda geçen hikaye Zubrowka şehrinde gerçekleşir. Şehirde bulunan Büyük Budapeşte Oteli’nin ön büro sorumlusu olan Gustave otelin adeta kalbi niteliğindedir. Başarısı göz ardı edilemeyecek Gustave’nin titizliği ve profesyonelliği dikkat çekicidir. Otelde atılacak her adım önce ona sorulur, onun onayı alınmadan hiç bir iş yapılmaz. Ayrıca Gustave yaşlı kadınlara olan ilgisi ve onları mutlu etme arzusuyla yaşayan biridir. Bir süre sonra otele yeni başlayan bel boy Zero Mustafa filmin kırılma noktalarından biri olmasına neden olur. Zero Mustafa, Gustave’nin kontrolünde işe başlamış bu ikili artık sürekli zaman geçirmeye başlamıştır. Zero Mustafan’nın bulduğu bir gazetede savaşın tekrar gelebileceği yazarken haberi vermek için hemen Gustave’nin odasına koşar.
Ancak Gustave’nin dikkatini başka bir haber çekmiştir. Madem D’nin ölüm haberi onu çok etkilemiştir çünkü bir zamanlar aşık olduğu kadındır. Zero Mustafa ile birlikte cenazeye gittiklerinde kendilerini beklenmeyen bir sürprizle karşılaşırlar. Madam D, vasiyetinde çok değerli bir tablo olan elmalı oğlan eserini eski sevgilisi Gustave’ye bırakmıştır. Cenazeden otele dönerken bindikleri tren Nazi askerleri tarafından durdurulup arama yapılır. Mustafa Zero’nun kaçak olduğu anlaşılır ancak Gustave onu polislerin elinden kurtarmayı başarır. Filmin sonuna yaklaştığımızda yine bir tren yolculuğu sırasında Nazi askerlerinin Gustave’yi sorgulaması sırasında Gustave onlara bağırarak tepki verir. Ancak yaşadıkları şehir Nazili askerler tarafından ele geçirilmiş hatta otele dahi yerleşmeye başlamışlardır.
Film boyunca Gustave ve Zero Mustafa’nın ülkenin dertlerinden çok kendi problemleriyle ilgilendiklerini görüyoruz. Zweig’in notlarından esinlendiği için yer yer kendisine ithamda bulunuluyor. Zweig’in savaştan dolayı intihar ettiysede filmde intihar sahnesi yoktur. Ancak benzer çaresizlik ve yalnızlık duygusu Gustave üzerinden anlatılır. Çünkü tüm otel çalışanları birlikte eğlenceli bir şekilde yemek yerken Gustave yalnız başında odasında zaman geçirmektedir. Filmin başlangıcında gördüğümüz kitap okuyan kadını filmin sonunda da görüyoruz ve perde bu şekilde kapanmış oluyor.
Henüz inceleme yok.