Gran Torino
Gran Torino Konusu
Ünlü yönetmen Clint Eastwood’un önemli filmlerinden biri olan Gran Torino ABD yapımı dram gerilim türünde bir filmde olsa yer yer izleyicilerin yüzünü güldürmeyi başarabilen bir yapıttır. Kore savaşı gazisi olan Walt Kowalski’nin hayatı çevresinde gelişen hikaye temel anlamda önyargısız bir toplum yaratılması gerektiği mesajı verme özelliği taşır.
Amerikan vatandaşı olan Walt Kowalski, Kore gazisi olarak hayatına devam etmektedir. Savaşın etkisinden kurtulmuş gibi görünsede huysuz yapısı zamanla onu daha çekilmez bir adam haline getirmiştir. Yaşlı eşinin ölümü ve çocuklarının birer birer onu terketmesi Kowalski’yi uçsuz bucaksız bir yalnızlığa sürüklemiştir. Yalnızlık onu daha da aksi bir adam haline getirmiş çevresindekilerle iletişimini oldukça zayıf halkalar haline gelmesine neden olmuştur. Ayrıca yan komşuları çinli bir ailedir. Kowalski onları komşu değil birer yaratık olarak görmektedir. Kowalski’nin savaş sırasında aralarında masumlarında bulunduğu bir grup insanı öldürmesi onun içinden çıkılmaz hale gelen bir vicdan azabına sürüklemiştir.
Bu yüzden mutsuzdur, çok konuşmaz hatta çocukları bile bu yüzden babalarına mesafe koymak zorunda kalmıştır. Kowalski’i komşularını bir konuda uyarmak için ilk kez iletişime geçmiştir. İlk etkileşim gerilim dolu sahnelere neden olsada daha sonra dostane bir tablo çıkar karşımıza. Çinli ailenin küçük çocuğu olan Tao, bu huysuz adamla daha haşır neşir bir hale gelir. Çinli aile Kowalski’ye yiyecek ikram eder o da Tao’ya hayat dersi verir. Ancak ihtiyarın canı kadar değerli olan Gran Torino marka aracı Tao tarafından çalınmaya kalkışınca ikili arasında ipler gerilir. Bunun üzerine Kawalski beklenilenden daha soğuk kanlı davranarak küçük çocuğu kendi ahlaki kurallara göre eğitmeye karar verir ve aralarındaki bağ gittikçe kuvvetli bir hale gelir. Filmin kırılma sahnelerinden biri çinli bir çetenin Tao’nun ablasına tecavüz edip evlerini kurşun yağmuruna tutmasıdır. Kawalski, belkide tek dostları olan bu aileye yapılan haksızlığa tahammül edemez ve intikam almak için plan yapmaya başlar. Çünkü bu Tao’ya vermek istediği asıl hediyedir.
Kawalski çete üyeleri ile karşı karşıya geldiğinde beklenildiği gibi onlara silahını ateşlemez sadece cebinden çakmağını çıkarıp sigarasını yakar. Tabiki bunun ne anlama geldiği anlaşılmadığı için çete üyeleri huysuz ihtiyarı kurşuna dizer. Kawalski, burada vücudunu kullanarak dostlarını korumuş olur. Çetenin cezaevine girmesini sağlayarak küçük dostu Tao’ya hediyesini vermiş olur. Ayrıca savaş sırasında öldürdüğü masum kişilerinde intikamını aldığını düşünür.
Henüz inceleme yok.