Ulis’in Bakışı (Το βλέμμα του Οδυσσέα)

Durgun fakat etkileyici anlatımına eşlik eden sinematografisiyle, sinema camiasının gelmiş geçmiş en iyi yönetmenlerinden birisi Theodor Angelopoulos. Yunan sinemasının en önemli isimlerinden birisi olan Angelopoulos, kendine has tarzıyla sinemaya iz bırakmayı başarmıştır. Birçok yapımda imzası bulunan yetkin yönetmenin, geride bıraktığı en başarılı yapıtlardan birisi de Ulis’in Bakışı oluyor. Filmlerinde sıklıkla Yunan mitolojisine de yer veren Angelopoulos’u anlayabilmek için, biraz mitolojiye de hakim olmak gerekebiliyor. Keza bu durum, Ulis’in Bakışı’nda da geçerli. Uzun soluklu bir film olan Ulis’in Bakışı’nda, alt metne inmeye başladıkça film daha da derinleşiyor. Filmin temelinde, siyasi pek çok gönderme yer alıyor.

Ulis’in Bakışı Konusu

Yaşamının büyük bir bölümünü Amerika’da geçirmiş bir yönetmen, artık mesleğinin son filmini çekmiştir. Son filminin prömiyeri için de ana vatanına döner. Fakat yönetmenin memleketine dönmesindeki tek neden, filminin prömiyeri değildir. Balkanların ilk yönetmenlerinden kabul edilen Manakin kardeşler tarafından çekilen filmlere ulaşmaktadır. Manakin kardeşlerin filmi, içeriğindeki dini temalar nedeniyle protestolara maruz kalmıştır.

Yönetmen filmi bulmak için uzun bir yolculuğa çıkmak durumundadır. Bu yolculuk sırasında hem Angelopoulos izleyicisine Balkanlar’daki klasik hayatı gösterdiği gibi, Bosna Savaşı’ndan da esintilere yer vermektedir. Yönetmenin etkileyici diliyle savaştan izler göreceğiniz filmde, siyasi bazı göndermeler de dikkat çeker.

1995 Yunan yapımı Ulis’in Bakışı filminde, başrolü Harvey Keitel üsteleniyor. Ona eşlik eden isimler de Erland Josephson ve Maia Morgenstern oluyor.