Kayıp Leonardo (The Lost Leonardo)

New Orleans şehrinde bulunan ve ancak 1175 dolara satın alınan ve bir devre dünyayı sarsmayı başaran Salvator Mundi tablosunun hikâyesini mevzu alan The Lost Leonardo isminde belgesel yapımda, Andreas Koefoed belgeselin yönetmen koltuğundaki isimdir. Ayrıca Koefoed, Andreas Dalsgaard ve Christian Kirk Muff ile beraber belgeselin senarist ekibinde de yer almaktadır. Türkçe dublaj ve 4k formatında bulunan belgeselde Jerry Saltz, Martin Kemp ve Dianne Dwyer Modestini başrol ekibindeki isimlerdir. 2005 senesinde rahat bir New Orleans müzayedesinde ayrım edilen ve o anda 1175 dolara satın alınan Salvator Mundi tablosu, Hz. İsa’nın, Salvator Mundi olarak betimlendiği bir tablodur. Bu tabloyu sarsıcı kılan hususiyet ise bu tabloyu yaratan ismin Leonardo da Vinci olmasıdır. Çünkü şu ana dek dev ustanın 15 adet eseri yarattığı tanınmaktadır ve şayet bu söylenenler reel ise bu on altıncı Leonardo da Vinci eseri demektir. Bu vaka üstüne yakın markaja alınan ve olabilecek her incelemenin de tamamlandığı yapıt sonucunda Leonardo da Vinci’ye ilişkin olarak tescillenmiştir. Ancak her şey bu noktadan sonrasında başlamaktadır zira yapıt lüzumlu onarımdan sonrasında dünya genelinde bir aleni arttırma ile satışa sunulmuştur. Hz. İsa bu tabloda Rönanans dönemine ilişkin bir giyim giymektedir ve sağ eli kutsama yaptığındaki şeklinde biçim almıştır ve sol elinde de kristal bir küre tutmaktadır. Eserin Leonardo da Vinci’ye ilişkin ve malum kısaca dünya üstündeki on altıncı ve sonuncu tablosu olduğu ortaya çıktıktan sonrasında, artık sıra para ve gücün konuşmasına gelmiştir. Leonardo da Vinci’ye ilişkin malum son yapıt 15 Kasım 2017 tarihinde New York’da bulunan Christie’s Müzayede Evinde satışa çıkarılmıştır. Sadece dakikalar arasında 200 milyon doları kabul eden yapıt sonucunda müzayede sonucunda ise 450 milyon dolardan sahibini buldu. Bu da dünya genelinde bir üstün dereceli demekti zira bu tablo dünya tarihli en pahalı tablo olmuştu. Her ne kadar tablonun sahibinin adı açıklanmasa da Suudi Arabistan Velihat Prensi’nin, kuzeni Bader bin Abdullah’ı aracı olarak kullanarak tabloyu satın almış olduğu söylenmektedir. Satışın daha sonra ise bu benzeri olmayan tablo Louvre Abu Dabi müzesinde sergilenmeye başlandı.