Harakiri
Yuuri Sunohara
Yuuri Sunohara
Harakiri Konusu
Film 1630 yılı Japonya’sında geçmektedir.Yönetmenliğini Masaki Kobayashi’nin yaptığı filmde Japon kültürünün farklı bir geleneği olan harakiriyi konu edinmektedir.Karnın delinmesi anlamına gelen harakiri Japonya’da insanın iç organlarının dışarıya çıkmasına neden bir intihar yöntemidir.Film yaşam ve ölüm kavramları üzerinde durur. İnsanların içinde yaşadığı çağın ve tarihin kendilerini nasıl tanımlağını ve bu durumda bireyin vicdanıyla olan ilişkisini konu almaktadır. Toplumun bazı durumlarda olan kayıtsızlığını, samuray kültürü üzerinden eleştirir. Aslında çok güçlü görünen samuraylık kavramının bir efendiye bağlı olmadan sürdülememesi bunun bir türlü kölelik olduğunu göstermektedir. Samuray onuru adı altında insanları sömüren bu sistemi eleştirmektedir.Bu kurumlar sözde ahlaktan ve onurdan bahsederken ikiyüzlü davranarak samuraylar anında gözden çıkarılır, sürekli güç gösterileri yaparlar. Söyledikleri ile yaptıkları sürekli çelişir.
Japonya’da yaşayan, hayatını en uygun şekilde sonlandırmak isteyen yaşlı bir samuray harakiri yapabilmek için Iyi adında bir şehre gider. Eskiden Hayatın yoksulluğundan yorulmuştur. Klanlar arasında çıkan savaş yüzünden halk sefalet içinde yaşamaktadır.Bu klanların her birinin samurayları vardır. Savaşmaktan başka bir hayatları olmayan bu samuraylar için, savaş döneminde klanların dağılması hayatı belirsiz bir hale getirmiştir.
Onlar için efendisiz kalmak parasız ve yoksul bir hayat yaşamak demektir.Bazı samuraylar çektikleri yoksulluk yüzünden otorite sahiplerinden para dilenirler ve bu insanları evlerinin önünde harakiri yapmakla tehdit ederler. Tsuguma da eskiden Fukushima klanına bağlı samuraylardan biridir. Sefalet içerisinde bir hayat sürmektense samuraylara yakışır bir şekilde ölmek ister. Önünde tek bir engel vardır. Burada toprak sahibi olan bir lordun huzuruna çıkması ve ondan izin alması gerekmektedir. Bu yüzden Iyi klanının lorduna başvurur ama buradaki danışman Seito, onun da diğerleri gibi blöf yaptığını düşünür ve ona inanmaz. Buradaki tören esnasında herkesi tedirgin eden hikayesini anlatmaya başlar.Hikayesinin sonlarına geldiği zaman iyi bir dilekte bulunmasını danışmana rica eder. Bu daha önce planlanmış bir hamledir.Danışman samuray onurundan bahsetmeye başlar. Bunun üzerine danışmana dönerek samuray onurunun bir yanılgıdan ibaret olduğunu söyler. Bütün hayatını bir savaşçı olarak geçirmiş adamın bu sözleri herkes için çok şaşırtıcıdır.
Henüz inceleme yok.