Agatha ve Cinayet Gerçeği (Agatha and the Truth of Murder)

1926 yılında İngiltere’de geçen film, ünlü polisiye yazarı Agatha Christie’nin 9 gün boyunca hayali bir şekilde ortadan kaybolmasını konu alıyor. Arka planı bilmeyenler için, asıl yazar 1926’da gerçek hayatta 9 gün boyunca ortadan kayboldu. Kocası Archie boşanmak istiyor ama Agatha reddediyor. Agatha bilinmeyen olaylar nedeniyle evden ayrılınca kocası sevgilisiyle vakit geçirmek için evden ayrılır. Agatha’nın ortadan kaybolması bir medya fırtınası yaratır ve ardından polis yazarı arar. Hastanede belirir ve doktorlar ona amnezi teşhisi koyar. Onun kaybının nedeni açıklanamaz. Kendi biyografik yazılarında bunu atlamıştır ve daha sonra diğer biyografi yazarları bu konuda hoş olmayan söylentiler çıkarır.  Filmin açılış sahnesinde eski bir Birinci Dünya Savaşı hemşiresi ve ünlü Florence Nightingale’in akrabası olan Firenze, bilinmeyen olayları aramak için bir trendedir.

Genç bir adam olan partneri, yavaş yavaş bir askerin küfürlü diline dönüşen bir ilahi söylemeye başlar. Florence gülümser, yaklaşır ve ona “Endişelenme. Daha kötüsünü de duydum. Siperlerde” der. Bu kısa diyalogdan, I.Dünya Savaşı’nda hemşire olarak hizmet etmiş olduğu anlaşılır, görünmeyen adam çabucak onu tapınakta vurarak ona saldırır. Film daha sonra Agatha Christie ve ikilemine geçer. Yazılı bir kalıntının durumu vahimdir. Koca da metresiyle evlenmek için boşanma davası açtı. Agatha, kendisine bir golf sahası tasarlama konusunda açıklanamaz bir şekilde tavsiyelerde bulunan Sir Arthur Conan Doyle’dan teselli ve tavsiye ister. Onu yazma sıkıntısından kurtarırsa onu iyileştirebileceğini ve saçma sapan düşüncelerinden kurtulabileceğini umuyor. Öte yandan Doyle, aklını kaçırmış bir aptal gibi görünebilir ama içinde büyük bir dahidir. Ancak daha sonra Agatha’nın kocası sadakatsiz Archie’nin, Nancy ile ilişkisini golf sahasında yaşadığı ortaya çıkar. Agatha ve Cinayet Gerçeği adlı yapım ile sürükleyici ve bir o kadar da heyecan verici bir film deneyimi yaşayabilirsiniz.