Altına Hücum
Altına Hücum Konusu
1925 yılında ABD’de çıkan sessiz film, hem eleştiri hem komedi türünde karşımıza çıkıyor. Filmin neredeyse tüm aşamasında Charlie Chaplin’i görmek mümkün. Yapımcılık, senaryo yazarlığı, yönetmen ve başrolde karşımıza Charlie Chaplin çıkıyor. Bu filmde de diğer iki filmi gibi kendi karakteri küçük serseri olan Şarlo’dur. Film ayrıca 1992 yılında Kongre Kütüphanesi tarafından kültürel miras taşıdığı gerekçesiyle koruma altına alınmıştır.
Alaska’nın dondurucu soğuk günleride Şarlo herkes gibi kısa yoldan zengin olmak için altın aramaya çıkmıştır. Hava koşulları o kadar kötüdür ki ilk başta altın bulmak amacı yerini sıcak bir eve bırakmıştır. Derme çatma bir çatı bulduğunda birlikte olması gereken Big Joe adında başka bir altın avcısı vardır. Bu ikiliye daha sonra eklenen diğer avcılar işini git gide zorlaştırmaya başlamıştır. Bu zorlu yolculuğun tek olumlu tarafı Şarlo hiç tanımadığı bir kadına aşık olmuştur. Altın Hücum, Chaplin’in ilk uzun metrajlı filmi olma özelliğini taşır. Filmin en çok konuşulan sahnelerinden biri olan Şarlo’nun ayakkabı yeme sahnesi onun için önemli kararlar alınmasına neden olmuştur. Uçurumun kenarında arkadaşı Bir Joe ile çaresizce oturdukları sırada ayakkabını yemek istemesi kendisinin komünistlikle suçlanmasına neden olmuştur.
Ayrıca yine bu sahnenin etkisiyle Altına Hücum sinema tarihinin kültleri arasına girmeyi başarmıştır. Bu sahnenin Chaplin’in sağlığı açısından da bir önemi vardır. Ayakkabı meyan kökünden yapıldığı için sahneyi onlarca kez tekrar çekmek zorunda kalmışlar ve daha sonra hastanelik olmuştur. Chaplin’in altın araması sırasında yaptığı sakarlıklar, çaresizliğin ortasındaki şakaları izleyicilere kahkaha dolu dakikalar yaşatmıştır. Altın arama savaşı içerisinde olan diğer insanları izlediğinde gelinen noktaya hüzünlü bir şekilde bakmıştır Şarlo. İnsanoğlunun kısa yoldan para kazanma hırsı varolan karakterlerini kaybettiklerini ve zamanla daha acımasız bir hale büründüklerini gördükçe yaptığı işten uzaklaşmaya başlamıştır. Altın madenlerinin bulunduğu bölgeye gelindiğinde Şarlo bunu yapmak istemediğini söyleyerek vazgeçer.
Chaplin’in klasikleşmiş diyebileceğimiz hiciv yöntemi bu filmde de kendisini göstermiştir. Yıllar önce olan hırs mücadelesinin yıllar sonra olmaya devam edeceğini anlatmaya çalışarak asıl önemli olan şeyin para ve hırs değil huzur ve mutluluk olduğunu anlatmaya çalışmıştır. Bu maceranın ona iyi gelen en güzel noktası aşk olmuştur.
Henüz inceleme yok.