Aşkımın Sonbaharı (桜のような僕の恋人)

Haruto fazlaca genç ve gönlünü fotoğrafçılık sanatına kaptırmış olan bir adamdır. Hayatını dünyanın en iyi fotoğrafçısı olmaya adamış olan Haruto fotoğrafların anı yakaladığını ve ölümsüz olduklarını düşünmektedir. Bir diğer yanda ise Misaki adındaki genç ve güzel bir kuaför vardır. Misaki işinde fazlaca başarılıdır ve hatta oldukca yeteneklidir. Haruto ile Misaki’nin yolları ise Haruto’nun saç stili için gittiği kuaförde kesişir. 4k film formatındaki My Dearest, Like a Cherry Blossom filmimizde Haruto saçları için gittiği kuaförün doğrusu Misaki’nin kabiliyetine fanatik kalır ve onunla sanatı hakkındaki konuşmaya başlar. Haruto da bigün Misaki kadar kendi işinde kabiliyetli olmayı istemektedir. Haruto ile Misaki sanat hakkındaki konuştukça azar azar birbirlerine de yakınlaşmaya başlarlar ve kısa zaman sonrasında da sevgili olurlar. Haruta için ilk ve en mühim aşkı fotoğrafçılık olsa da aniden duyduğu acı bir haberle ilk ve reel aşkının Misaki bulunduğunu anlar. Çünkü Misaki’ye korkulu bir hastalığın teşhisi konmuştur. Fast Forward Syndrome ismi verilen ve yakaladığı bireyin oldukca süratli bir halde yaşlanmasına ve ancak aylar sonrasında da yaşama veda etmesine niçin olan bir rahatsızlık Misaki’yi de yakalamıştır. Misaki ise bu duruma üzülmek yerine kalan zamanını Haruto ile geçirmeye karar verdiğinde Haruto bu vakit arasında Misaki’ye deliler benzer biçimde âşık olur. Fakat vakit hızla geçmektedir ve doktorun söylediğine nazaran de Misaki gelecek baharı göremeyecektir. Ancak Misaki elinden geldiğince oldukca Haruto ile birlikte olur ama bir vakit gelmiştir ki artık Misaki hemen hemen 90 yaşlarında görünmektedir. Bu yüzden de artık Haruto’yu görmek istemez ve sessiz bir şekilde ölümü beklemek ister. Bu vaziyet ise Haruto için korkulu bir durumdur şundan dolayı Haruto sevilmiş olduğu hanım olan Misaki’yi her haliyle seveceğinden emindir ve ölümü anında sevgilisinin yanında olmama düşüncesi onu delirtmektedir. Dram ve romantizmin en üst doruklarında seyreden bu olağan üzeri filmimizde Yoshihiro Fukagawa yapımın yönetmenliğini üstlenirken, Tomoko Yoshida ise Keisuke Uyama’nın romanından filmi senaryoya uyarlayan kişidir. Bu görkemli filmin başrol oyuncu ekibi ise Kento Nakajima ve Honoka Matsumoto isimlerinden oluşmaktadır.