Beş Şehir

Aydın, İstanbul’a yeni tayin edilmiş bir polis memurudur. Şehir kadar sosyal hayata da yabancılık çekmektedir. En büyük sıkıntısı yalnızlıktır.  Aydın, büyük şehir hayatına alışmaya çalışırken, Beyoğlu’nda bir şekerci dükkânında çalışan genç bir kadın olan Mehtap’a rastlar ve ona aşık olur. Ancak Aydın Mehtap’ın kendisinin  var olduğunu fark ettirmesinin bir yolu yoktur, tıpkı geçimini sağlamak için sokaklarda oyuncak tren satmaya başlamadan önce hukuk fakültesini bırakan Şevket’in Dilek’i başka bir kıza dönüştürememesi gibi. Aynı mağazada çalışan Şevket, Dilek’e olan duygularının farkına varır. Dilek ve Aydın karşılaşınca Aydın, kontrol edilemez duygularını Dilek’e yönlendirir. Aydın’ın duyguları Dileğe doğru yönelirken Şevketin duyguları ise şekerci dükkanında çalışan Mehtap üzerinde yoğunlaşır. İkisi de hayal kırıklığına uğrayarak sevdiklerini etkileyemezler. 

Tıpkı hastalığından dolayı arkadaşları tarafından dışlanan Osman ve diğerleri gibi… Her insan, hayatı boyunca birinden ötekine savrulup durur.