Bülbülü Öldürmek
Bülbülü Öldürmek Konusu
Robert Mulligan’ın yönettiği film Harper Lee’nin aynı ismi taşıyan otobiyografik kitabından sinemaya aktarılmış ve başrollerinde Gregory Peck ve John Megna gibi önemli isimler yer almıştır. Filmin genel konusu ABD’nin ekonomik buhran yaşadığı dönemde suçlanan bir siyahiyi kurtarmaya çalışan avukatın mücadelesini anlatır.
Hikaye Amerikanın yaşadığı büyük buhran döneminde küçük bir kasabada yaşanan ırkçılığa değiniyor. Avukat olan Atticus Finch iki çocuk babasıdır ve çocuklarından küçüğü olan Scout’un ağzından dinliyoruz bu hikayeyi. Babalarının adaletli ve cesur duruşu abisi Jem ile birlikte kendilerinin hayat felsefesi haline gelmiştir. Daha sonra yeni arkadaşları Dill ile birlikte hayatın doğrularını kendi pencerelerinden bakmaya başlıyorlar. Avukat Atticus, tecavüz iddiasıyla suçlanan bir siyahiyi savunmaya gönüllü oluyor. Avukatın idealist ve doğrucu kimliği sayesinde dava hakettiği şekilde sonuçlanıyor ancak kasaba halkı aldığı bu tavırdan ötürü avukata sırt dönmeyi tercih ediyor. Hikayenin diğer tarafında ise kasaba halkı tarafından mimlenmiş Boo Radley çocuklar tarafından korkunç bir adam olarak görünmektedir.
Scout, Jem ve yeni arkadaşları Dill kasabanın uydurduğu söylentiler üzerine hakkında hiç bir bilgisi olmayan bu adamdan korkmaya başlıyorlar. İdealist avukat kendi dünya görüşünü çocuklarınada aşılamaya çalışıp onlarında idealleri doğrultusunda yaşamaları gerektiğini anlatıyor. Mahkeme salonuna geri döndüğümüzde avukat Atticus tamamı beyaz tenli insanlardan oluşan jüriyi ikna etmek için oldukça çabalıyor ve çocuklar babalarını siyah tenli insanlara ayrılmış bir bölgeden izliyor. Bu sırada babalarının hayatı boyunca kendilerine anlattığı erdemli insanın doğruyu bulma çabalarını somut olarak karşılarında görüyorlar. Tecavüze uğrayan kadının beyaz tenli olması, kasaba halkının sürekli olarak avukata baskı yapmalarına neden olur. Avukatta beyaz tenlidir ancak doğrudan vazgeçmeyen kişiliği onun için vazgeçilmez bir sürecin parçası olmasına neden olmuştur.
Boo Radley’in mahkeme salonunda söyledikleri, avukatın doğruyu açığa çıkarmak için onu savunması ve tüm bunların çocuklar tarafından izleniyor olması dönemin Amerikasında ırkçılığın geldiği boyutu gözler önüne seriyor. 8 dalda oscar adayı gösterilen film üç ödül birden almaya hak kazanmış Kongre üyesi tarafından kültürel miras taşıdığı gerekçesiyle koruma altına alınmıştır.
Henüz inceleme yok.