Çağrı

1976 yılında ilk defa seyirci karşısına çıkan Çağrı filminin orijinal ismi The Message. Dini filmler ve tarihi filmler kategorisinde yer lan Çağrı filminin yönetmen koltuğunda Moustapha Akkad oturmaktadır. Çağrı filminin başrol oyuncuları ise şu şekilde sıralanmaktadır; Anthonny Quinn, Irene Papas, Michael Ansara, Johnny Sekka, Michael Forest, Damien Thomas.

Çağrı filminin konusu

Anthonny Quinn’in belleklerimize kazıdığı ve unutulmaz kılan  Hz. Hamza karakteriyle bir dönemin belleklere kazınan filmi Çağrı, İslamiyet’in doğuşunu, nasıl yayıldığını ve Hz. Peygamber Efendimiz Muhammed’in (S. A. V.) peygamberlik yıllarını anlatan unutulmaz bir başyapıt olarak karşımıza çıkmaktadır. Bedevi Arap kabilelerinin İslam’ı nasıl kabul ettiklerinin hikayesidir. Hz. İsa’nın doğumundan sonraki 6. yüzyılda Mekke şehri tamamen karanlık bir çağ yaşamaktadır. Zenginlerin fakiri hor gördüğü, tok insanların aç insanları görmez geldiği, insanların arasında bir hiyerarşinin olduğu, adaleti sadece zenginlerde geçerli olduğu bir dönemdir. İnsanların adeta kötülükte yarıştığı, hak, hukuk ne demek olduğunun bir önemi olmadığı, kadınların ve kız çocukların sevilmediği bir dönem. Hatta kız çocukların diri diri gömüldüğü, kadınların ise ikinci sınıf bir insan olarak görüldüğü dönemdi.

Peygamber Efendimiz böyle bir dönemde hayata geldi

Böyle bir dönemde tüm kutsal kitaplarda gelişi müjdelenen son peygamber hayata gözlerini açmıştır. 40 yaşına kadar sade bir hayat yaşayan ve Mekke’nin en güvenilen insanı olan Hz. Muhammed (s.a.v.), 40 yaşına geldiği zaman Cebrail tarafından peygamber olduğu müjdelendi. Mekke halkına yavaş yavaş yeni dine davet için kendini anlatmaya çalışsa da, ne yazık ki karşısında insanlıktan nasibini almamış kişiler vardı. Mekke şehrinin ileri gelen ve en etkili kabilesi olan Kureyş Kabilesi onu vazgeçirmek adına ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Ancak ne yaparlarsa yapsın ona inan insan sayısı her geçen gün daha da artıyordu. Bu hal karşısında gözü dönmüş olan Kureyşliler, İslam dinin seçen herkese akıl almaz işkenceler ve uygulamalara maruz bırakıyorlardı. Ancak karşılarında Allah’ın olduğunu bilmeyen bu insancılık, daha öncekiler gibi bozguna uğradı.