Dead Heading

Anna, Londra’da yaşayan güzel, zeki ve alımlı bir kadındır. Uçuş görevlisi Anna, New York’tan uzun bir uçuşun ardından Londra Heathrow’a vardığında, bitkin ve çok endişelidir. Bir başka güzel otel odası onun moralini daha da bozar. Bir barda yakışıklı bir adamla tanışan Anna’nın gecesi daha hareketli bir hal alır ve kısa sürede yakınlaşırlar. Anna ertesi sabah uyandığında kendini kanlar içinde bulur. En kötüsü de yanındaki adam korkunç bir şekilde ölmüştü. Kim yaptı? Bu durumdan dehşete düşen Anna ne yapacağını bilemez. Ancak polise haber verip vermeyeceğini bilemiyor. Çünkü kendisinden şüphe edeceklerinden korkuyor. Bir otel odasında kalan Anna, yanındaki cesetten nasıl kurtulacağını düşünür. Anna bunun nasıl olduğunu anlamaya çalışır, ancak yine de ne olduğunu anlamaz ve anlamak ve kendini haklı çıkarmak için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır. Anna, korkunç gerçeği ortaya çıkarmak için tüm parçaları bir araya getirmek için zamana karşı yarışır. Bu süreçte onu büyük bir gizem beklemektedir. Polisle başı derde girer ve kazanmak için zamana karşı yarışır. Aynı zamanda işine ve hayatına devam etmek zorunda kalır. Uçuş görevlisi olduğu için işine devam etmesi gerekiyor ama hâlâ odasında yatan cesetten nasıl kurtulacağını bilmiyor. Ancak durumdan çıkmak için elinden geleni yapar ve kendini haklı çıkarmak için her şeyi yapar.