Fil Adam

David Lynch’ın yönetmenliğini yaptığı ve 8 dalda Oscar adayı olan film 19. yüzyıl Londra’sında geçiyor. Joseph Merrick doğuştan engellidir. Sert tavırlarıyla dikkat çeken sirk müdürü Bytes’in anlattığına göre göre annesi Merrick hamileyken kendisine bir sirkte fil saldırır ve oğlu doğuştan sakat olarak doğar. Bu hastalık sonucu ender görülen bir hastalığa yakalanır ve şekil yönünden son derece bozuk ve korkutucu bir görünüşe sahip olur.

Doktor Treves, şehrin kasvetli ve sessiz sokaklarında gezindiği esnada önündeki kalabalık dikkatini çeker. Bunun nedenini merak eden Treves içeride normal olmayan bir sirk olduğunu çok geçmeden anlar. Sirkin müdürü tarafından ucube olarak gösterilen Fil Adam görüntüsünün altında aslında duygusal bir yapıya sahiptir. Londra Hastanesi’nde çalışan genç doktor Treves, Merrick’i görür ve onun deformasyonlarını incelemek için hastaneye götürmek ister. İlk başlarda konuşmakta dahi zorluk çeken Merrick ilerleyen zamanlarda şehrin sosyetesine alışmaya başlar.

Sosyeteyle olan ilişkisi ünlü aktris Bayan Kendal’ın ziyareti ve kraliçenin kendisi için gönderdiği notla ivme kazanmaya başlar. Ancak şehrin sosyetesi kendisinin görünüşünü merak ettiği için kendisine ilgi duyar ve bunu fark eden Merrick tekrar kabuğuna çekilmeye karar verir çünkü hastanenin gece nöbetçisi para karşılığında fil adamı görmek isteyenlere kendisini görmek fırsatı sunmaktadır. Travis çabaları sonucu Merrick’e yeni bir vücut oluşturur ve büyük beğeni toplar. Ancak Merrick yıllarca alıştığı bedenden kurtulup farklı bir bedene sahip olduğu için ilk başta alışmakta zorluk yaşamıştır. Gece bekçisinin kendisine yönelttiği ayna Merrick’in çocukluğuna yolculuk yapmasına neden olur.

Zamanla Marrick’in kendini daha kolay ifade edebilmeye başlaması öz kimliğini bulmasına yardımcı olmuştur. Hastanenin camından gördüğü katedralin maketini yapmaya başlayarak bu çalışmayı devam ettirmiştir. Katedralin sadece üst tarafını gördüğünden geriye kalan kısmını hayal gücüyle yapması Marrick’in gelişimi üzerine katkı sağlamıştır.

Tren garında ve tiyatro sahnesinde insanlarla olan diyalogları Merrick’in gelişimini tamamlamaya yakın olduğunu gösterir. Treves’in bu desteği Marrick için umut ışığı olmuştur. Hastane çalışanları ve Treves’in Merrick’e olan yaklaşımı izleyicilere bedenin; iletişim, özgüven, toplumdaki yerinin öneminin göreceli kavramını izleyicilerin yorumuna bırakılmıştır.