Haven’s End

Atlanta’da güneşli güzel bir gün. Normal bir gün olarak geçen bu günde şehrin çeşitli yerlerinde patlamalar meydana geliyor. Terör saldırısı olarak nitelendirilen bu olaylar saatlerce sürmekte ve hükümet ve polis bu saldırıları durduramamaktadır. Ölü sayısı giderek artar ve şehirde kaos yayılmaya başlar. Televizyon haberleri, böyle bir durumun sadece bir şehirle sınırlı olmadığını, tüm dünyada yaşandığını açıkça ortaya koyuyor. Tüm bu karmaşa ve yıkımın ortasında, Dr. Alison ve emirlere uymadığı için kovulan sevgilisi Derek, televizyonda gelişen olayları endişeyle izlemektedir. Korkularıyla ne yapacaklarını şaşıran ikili, sonunda yakın arkadaşları Jess’i bulur ve üçü, o korkunç kasabadan kaçmak için Alison’ın erkek kardeşinin kaldığı ormanlık bir alana giderler. Sınırlı erzak ve bozuk telefon hatlarıyla grup, neden sona erdiğini bilmedikleri dünyaya yönelik bu tehdide kadar saklanmayı planlıyor. Ancak eski tamir edilmiş radyo ve ormanda başlarına gelen garip olaylar, onların pek güvenli olmadığının işaretidir.