Kefernahum

Nadine Labaki’nin çocukluk, aile, göçmenlik, sevgi gibi evrensel konularını ele alan film 2018 yılında gösterime girdiğinde yoğun ilgiyle karşılaşmıştır. Beyrut’un gecekondu mahallelerinde geçen film, fakir bir çocuğun üzerinden anlatılıyor. Fakirliğin, yozlaşmanın, şiddettin, sokağa terk edilen çocukların ve karın tokluğuna çalıştırılan göçmenlerin olduğu bir bölgede Zain karakteri tüm bunlara karşı baş göstermektedir.

Zain’in 11 yaşındaki kız kardeşi zorla evlendirilir ve yaşadığı öfkeyle birini bıçaklar ve beş yıl hapis cezasına mahkum edilir.Mahkeme salonunda başlayan filmde, hakim Zain’e ‘neden ailene dava açtın’ diye sorar. Zain, beni dünyaya getirdikleri için cevabını verir ve bu sahneden sonra film zamanda geriye giderek ilerler. Zain resmi bir doğum belgesi dahil olmayan ve ailesinin kendisine bakacak güçleri olmadığına düşünerek mahkemeye başvurur.

Filmin ilk sekansı Zain, iç üzerinde sadece iç çamaşırlarıyla yorgun bir halde duruyor ve sonra kendisini doktorun muayenehanesinde görüyoruz. Daha sonra bir mülteci bir kaç kadın ekrana yansıyor daha sonra kamera mahkeme salonunda ki Zain’e çevriliyor. Yönetmek filmde aynı zamanda bir avukat rolüyle karşımıza çıkıyor ve kendisini mahkeme salonunda Zain’i savunurken görüyoruz. Yönetmen, kamerasını avukat gözüyle halkın diğer bölgelerinde Zain ve onun gibi çocuklara nasıl davranıldığını gözler önüne seriyor. Bu arada Zain gerçek yaşamında da bir mültecidir ve bu durum onun filmde yaşına rağmen ne kadar gerçekçi bir rolde olduğunu belli ediyor.

Suriye’de yaşanan savaştan kaçarak Lübnan’a yerleşen çocukların yoksulluktan okula gidememeleri, para kazanmak için ağır işlerde çalışmaları gibi sorunlar izleyiciyi zaman zaman duygulandırır.