Köprü

Köprü 1975 yılında Şerif Gören’in yönetmenliğinde sinema severlerle buluşmuş bir dram filmidir. Filmin oyuncu kadrosunda Kadir İnanır, Necla Nazır, Fikret Hakan ve Hüseyin Peyda yer almıştır. Filmin hikayesi Ahmet’in Fırat nehrinde hayatını kaybetmesinden sonra insanların kurtuluşu için nehrin üzerie köprü inşa etme mücadelesinden meydana gelir.

Ahmet yağmurlu ve fırtınalı bir gece annesinin doğum sancısı tutması üzerine koşarak salcı Hasan’dan yardım ister. Annesi doğum yapmak üzeredir ve eğer kasabadaki hastaneye zamanında yetiştirilemezse öleceğini söyler. Salcı Hasan, Ahmet ve annesi sala binip Fırat nehrinin dalgalı sularında kasabaya gitmek üzere yola çıkarlar. Olumsuz hava koşulları nehrin dalgalarını oldukça büyük bir duruma getirmiştir. Ahmet’in annesi buna daha fazla dayanamaz ve saldan düşerek dalgaların arasında kaybolur. Bir süre sonra Ahmet’in cansız bedenine ulaşılır. Salcı Hasan kimsesiz kalan Ahmet’i evlatlık edinir ve evine götürür. Hasan’ın Zeynep adında bir kızı, bir oğlu ve karısıyla birlikte yaşar.

Ahmet annesini unutamaz ve her seferinde nehre olan öfkesini dile getirir. Bir kaç gün sonra Ahmet’in girmesi gereken sınavlar vardır ancak Hasan onun eğitimini tamamlamaması gerektiğini düşünür. Aradan yıllar geçer ve Ahmet sınavı kazanmış ve mühendis olarak köyüne geri dönmüştür. Köylü halkı ve üvey babası Hasan onu büyük bir mutluluk içinde karşılar. Ahmet küçük yaşta aşık olduğu Zeynep’i görür görmez heyecanlanır çünkü birbirlerini yıllarca beklemişlerdir. Hasan kızı Zeynep’i oğlundan ayırmadığı Ahmet ile birlikte olmasına müsaade eder.

Ahmet’in bir kaç günlüğüne Ankara’ya geri dönmesi gerekmektedir ve Zeynep onun için endişeleneceğini söyler. Babası Hasan kızını üzmek istemez ve birlikte gitmelerinin sakıncası olmadığını söyler. Zeynep büyük bir sevinçle hazırlı yapar ve nişanlısı Ahmet ile birlikte yola çıkar. Zeynep’in hayatında unutulmaz olan günlerin sonunda birlikte köylerine geri dönerler ve Ahmer uzun zamandır düşündüğü şeyi yapmak için çalışmalara başlar. Ailesine henüz çalışmalarından haber vermemiştir ve Ankara’dan gelecek mektubu bekler.

Uzun zamandır beklediği mektup gelmiştir ve bakanlık Ahmet’in Fırat nehri üzerinde köprü yapma projesini kabul eder. Ahmet büyük bir sevinçle bu bilgiyi ailesiyle paylaşır ancak her biri bu olaya buruk bir yüz ifadesiyle karşılık verir çünkü ailenin geçim kaynağı salcılıktır. Ahmet annesinin hayatını kaybetmesine neden olan nehir için düşündüğü köprü diğer başka insanların hayatlarını kurtarmak amacıyla yapacaktır. Ancak karşısında duran Hasan eğer bu köprüyü yaparsa kendilerinden vazgeçmesi gerektiğini söyler.