Laurel Canyon

Özet

Laurel Canyon, Lisa Cholodenko tarafından yazılan ve yönetilen 2002 yapımı bir Amerikan drama filmidir. Filmde Frances McDormand, Christian Bale, Kate Beckinsale, Natascha McElhone ve Alessandro Nivola rol alıyor.

Konu

Laurel Canyon, Lisa Cholodenko tarafından yazılan ve yönetilen 2002 yapımı bir Amerikan drama filmidir. Filmde Frances McDormand, Christian Bale, Kate Beckinsale, Natascha McElhone ve Alessandro Nivola rol alıyor.aSam ve Alex kariyerlerini ilerletmek için Los Angeles’a taşınan yeni nişanlı bir çifttir. Sam yeni mezun olmuş bir tıp öğrencisidir ve psikiyatri ihtisasına başlamaktadır, Alex ise genomik üzerine doktora tezini bitirmektedir. Nispeten dürüst ve yükselişte olan çift, Sam’in annesi Jane’in Los Angeles’ın Laurel Canyon bölgesindeki özgür ruhlu bir plak yapımcısı olan boş evinde kalmayı planlamaktadır.

Ancak planlarda bir değişiklik olur ve Jane, İngiliz erkek arkadaşı Ian McKnight ve grubuyla birlikte bir albüm kaydetmektedir.

Jane ve Ian ateşli bir aşkın ortasındadır ve hem yapımcı hem de grup albümü bitirmekten çok parti yapmakla ilgileniyor görünmektedir. Jane’in varlığı Sam için bir şaşkınlık kaynağıdır, çünkü annesiyle oldukça farklı düşünce yapılarına ve gergin bir ilişkiye sahiptirler.

Müstakbel kayınvalidesinin sunduğu yeni yaşam tarzı seçenekleri, normalde çalışkan olan Alex’in ilgisini çeker ve Alex grupla daha fazla zaman geçirmeye ve tezine daha az zaman ayırmaya başlar. Alex’in Jane ve Ian’a giderek artan ilgisi, üçünün yüzme havuzunda çıplak halde birbirlerini öptüğü bir sahneye yol açar.

Sam’in kendisi de İsrailli bir hemşerisi olan Sara’ya ilgi duymaktadır. Gayrı resmi bir stajyerler toplantısından dönerken ilk öpücüklerini paylaşırlar, Alex’in Jane ve Ian’la havuzda ilk buluşmasını gerçekleştirdiği sıralarda. Bir süre sonra Alex, Jane ve Ian’ın grubun yeni albümünün çıkışını kutlamak için kalabalık bir otel süitinde verdikleri partiye katılırken, Sam ve Sara bir otoparkta karşılaşır ve cinsel gerilim dolu bir konuşmayla birbirlerinden hoşlandıklarını ilan ederler.

Bu durum Sam ve Alex’in ilişkisini filmin sonunda neredeyse kopma noktasına getirecek kadar gerer. Parti bittikten ve üçü süitte yalnız kaldıktan sonra Ian, Alex ve Jane’le karşılaşmasını (kendi sözleriyle) “bitirmeye” çalışır, ancak Alex buna karşı çıkar ve üçlü gerçekleşmez. Sara ile yaptığı konuşmadan sonra eve dönen Sam otele gitmeye karar verir ve Jane, Ian ve Alex’i yatak odasında çırılçıplak bulur. Öfkeyle Ian’ı defalarca yumruklar, kavgayı ayırmaya çalışan annesine dirseğiyle vurur ve otelden ayrılır, ancak Alex onu sokakta kovalar ve ona aşkını itiraf eder.

Ertesi sabah durum tekrar normale dönmüş gibi görünmektedir. Ancak Sara Sam’i arar ve ona bir gün önce söylediğinin aksine kalbini kontrol edemediğini söyler. Sam etrafını izler, daha fazla konuşmayı erteler ve bir süre düşünür.