Nuremberg Duruşması
Nuremberg Duruşması Konusu
Stanley Kramer’in yönetmiş olduğu film 1961 yılında vizyona girmiş ve senaryosu yaşanılan olaylardan esinlenerek meydana gelmiştir. 2.Dünya savaşı sonrası yaşanılan yıkımın sahnelenmesiyle film başlar.
1948 yılında 2.Dünya savaşı sırasında Nüremberg şehri artık eskisi gibi değildir. Nüremberh şehri savaştan önce Nazi Partisi’nin törenlerinin yapılığı görkemli bir bölge olmadan çıkmış müttefik güçlerin esiri altına girmiştir. Amerika Nazilerin döneminde hakim olan kişilerin yargılanması için şehre kendi Amerikan hakimlerini gönderir. Nüremberg şehrinin hakimlerinin suçu ise kanun adına işledikleri suçlar olarak ifade edilir. Hakim sorguladığı insanların neredeyse tümünden suçsuzum cümlesini duymaktadır. Ancak Ernst Janning hakimin sorduğu sorulara cevap vermez. Bu şekilde tepki gösterir ve kendilerini yargılama yetkisinin olmadığını ifade etmeye çalışır. Ernst, Almanya’nın en başarılı hakimlerinden biridir. Hukuk doktoru olmuş, Weimar Cumhuriyeti anayasasının kuruluşunda görev almış, dünyanın bir çok bölgesinde yer alan hukuk kitapları yazmış ve böylece ülke çapında tanınan bir hukuk adamı haline gelmiştir. Daha sonra 1935 yılında Almanya Adalet Bakanı olmaya hak kazanmıştır.
Ernst’in avukatı olan Hans Rolfe, Nazilerin savaşta yaptığı kötülüklerin bütün Alman halkına mal edilmesine karşı çıkmaktadır. Kendisi bir Alman milliyetçisidir ve bu yüzden savcı Ernst’i kurtarmak Alman halkının gururunu kurtarmak gibidir onun için. Mahkeme sürecinde adaletten bahseden Amerikan hakimine sık sık Japonya’ya fırlattıkları Hiroşima ve Nagasaki bombalarını hatırlatarak göndermede bulunur. Bu yargılama süreci devam ederken SSCB’nin işgal ettiği toprakları genişletiyor olması Amerika’nın kuşkulanmasına sebep olmuştur. Bu yüzden Alman halkının ve adalet adamlarının yaklaşan tehdite karşı kendilerinin yanında olması onlar için çıkarlı bir iş olacaktır. Amerikan hakimleri sorgulanan hakimlerin hapse atılmasına karşı çıkmaya başlarlar ve bu durumu Baş Yargış Haywood’a söylerler. Kendisinden Alman hakimleri hapse atmak yerine sembolik cezalar vermesi istenir. Haywood’un bu duruma tepkisi beklenilenden farklı olacaktır.
Adalet’in ülke çıkarları için yönlendirilebilir bir kavram olmadığına inanan Haywood, Alman hakimlerin sembolik cezalarla değil olması gerektiği gibi suçlanmasını düşünmektedir. Çünkü yargılanan hakimler insanlık suçu işlemekle mahkeme salonunda bulunmaktadır. Bu durumda Amerikan hakimlerinin tepkisini çeksede kendisine destek veren Ernst Janning olmuştur.
Henüz inceleme yok.