1961 yılında Anthony Burgess tarafından yazılan Otomatik Portakal yaklaşık 10 yıl sonra Stanley Kubrick imzasıyla gösterime girmiştir. Film İngiltere’de yaşayan bir grup gencin başından geçen olayları anlatırken psikolojik gerilim sahneleriyle klasikleşmiş Kubrick tarzını görebiliyoruz.

Alex’inde içinde bulunduğu dört kişilik arkadaş grubu şiddete düşkün olmalarıyla aileleri ve devlet tarafından istenilmeyen durumundadır. Zaman zaman aralarında karşıt düşünceler olsada genellikle toplumun herhangi bir kısmında birileri gasp edilip paraları elinden alınır. Filmde daha çok Alex’in ailesini görebiliyoruz. Aile oğullarına düşkün olsada Alex yaptıklarından bir türlü kurtulamamaktadır. İlerleyen sahnelerde bir eve baskın yaptıkları sırada Alex tecavüz ve cinayetten hüküm giyer. Düşünce tarzları ve yaşayış biçimlerini aykırı bulduğumuz ekibi filmin başlarında mutlu görsekte daha sonra pişmanlık yaşadığı düşünülebilir. Alex hapse girer ve o sırada devletin suç oranını azaltmak için bir sistem geliştirdiğini öğrenir. Sistem şu şekildedir; bir tane kobay seçilecektir ve ona belirlenen metodlar uygulanacak ve cezası affedilecektir.

Bu sayede mahkumların içindeki suç dürtüleri ortadan yok olmuş olacaktır. Alex hapse girmeden önce ekipteki diğer arkadaşlarıyla problemli bir ayrılık yaşamıştır. Alex gönüllü olarak bu sistemi kabul eder ve belirli aşamalar sonucu tedaviye başlayacaktır. İlk başta kendisine anlatılan tedavi süreci kolay gibi görünsede Alex için oldukça zor günler kendisini bekliyordur. Gözlerini asla kapayamayacağı ve başka bir yöne bakamayacağı şekilde düzeneğe bağlanır ve bir takım filmler izletilir. Şiddetin, tecavüzün, hırsızlığın gerçekleştiren değil mağdur olan kişiler tarafından izletildiği sahneler Alex’in çığlıklarının başladığı dakikalardır. Alex defalarca filmin durdurulmasını ister ancak doktorlar vazgeçmez. Alex yavaş yavaş dürtülerini kaybetmiştir. Bağlandığı sandalyeden odasına götürülüyor bir takım ilaçlar veriliyor ve bir sonraki gün tekrar tedavi devam ediyordur. Alex’in tedavisi bitip evine döndüğünde ailesi tarafından istenmediğini görüyoruz. Daha sonra sokakta yaşamaya karar verir ancak daha önce zarar verdiği kişiler tarafından darp edilir.

Alex’in problemli olan iki arkadaşının polis olduğunu görüyoruz. Kendisini şikayet etmeleri üzerine polisler Alex’i tutuklarlar ve eski arkadaşları olduğunu anladıklarında ondan intikam almak için bir ormana götürüp işkence ederler. Filmin psikolojik gerilim türünde olduğunu söyleyebiliriz. Kubrick’in oldukça ses getirmeyi başarmış filmi izleyeciye bazen zor dakikalar yaşattığını söyleyebiliriz.