Planet Earth (Planet Earth)

Feminist fikirlerden ve kadınların kurtuluşundan komik bir şekilde korkan Planet Earth, John Saxon’ı erkeksi bir teröre itiyor – kadınların erkekleri köleleştirdiği bir yer. Maymunlar Gezegeni’ni ama goriller yerine dişilere hükmettiğini hayal edin. Bu karşılaştırmada, bağlam daha da kötü görünüyor.

Gene Roddenberry’nin kıyamet sonrası Amerika’da geçen bir TV dizisini hemen başlatmak için yaptığı üç denemeden biri olan Genesis II’nin devamı abartıya kaçıyor. Nüanslı bu değil. Erkeklerin birbirini bombalamasıyla oluşan bu topraklar, hiper-feminist bir rüya ortamına dönüştü. “Ruth’un Kadınları”, yiyecek temini yoluyla erkeklere uyuşturucu verir, onları tarlalarda çalıştırır ve seçilmiş birkaç kişi “yetiştirici” olur. Planet Earth, bu sesi de çekici kılmaz.

Sonunda, Saxon, kendisini tutsak eden Marg’ı hiçbir kadının bir erkeğin cinselliğine karşı koyamayacağını öne süren eşit derecede kaba bir şekilde aldatır. Bu, Planet Earth’ün finişten önce yüzünü kurtarmak için çevrilmiş emniyet valfi gibi. Elbette Dünya Gezegeni tamamen teslim olamaz, bu yüzden kaçmak için aklı kullanmak yerine, her şey seks ve erkek kontrolüne geri döner.

Orta yol yoktur; Roddenberry’nin hikayesi, “kadın özgürlüğü çıldırdı” dan, Gestapo benzeri, deforme olmuş askerlerin toplumda yollarını vahşileştirmeye kadar uç noktalar arasında atlar. Saxon’ın hilesi, yine idealize edilmiş bir sosyal eşitlik olmayan eski bir normalliğe geri dönmek anlamına geliyor. Aksine, sarhoş olan, gelişmelere karşı koyamayan itaatkar kadınlar.

Kampa varmadan önce, tıbbi bir acil durum, barışçıl PAX ekibini yolculuklarını düşünmeye zorlar. Isiah iyileşmek için dua ederken, başka bir doktorun “Vahşinin dua etmesine izin ver” diye cevap verir. Gerçi ondan hiçbir şey yapılmaz. Saxon tiksinti dolu bir yüz ifadesi takınıyor, ancak bu geleceğin dünyasında önyargının devam ettiği açık. Ruth’un Kadınları’nın nasıl ortaya çıktığına dair bir öneri: Hayatta kalanlar, tekil bir yaşam tarzına kilitlenmiş, bireysel toplumlarda izole edilmiş, yollarının doğru olduğuna inanmakta kararlı. Roddenberry, cinsiyet eşitliğini estiriyor, ancak sosyal medya odaklı, partizan bir dünya için bir benzetmede tökezledi. Dünya Gezegeninin bu parçası, ne kadar küçücük olsa da, şu anda geçerliliğini koruyor.