Sullivan’ın Öyküsü (Sullivan’s Travels)

Özet

Aşk Yıldızı (özgün adıyla Sullivan’s Travels), Preston Sturges’ün yazarlığını ve yönetmenliğini üstlendiği 1941 yapımı Amerikan güldürü filmidir. Joel McCrea tarafından canlandırılan bir film yönetmeninin yaşamını konu almaktadır. Film, Jonathan Swift’in Gulliver’s Travels adlı romanından esinlenmiştir.

Yapıt 1990 yılında ABD Ulusal Film Arşivi’ne kabul edilmiştir.

John Sullivan (Joel McCrea) hafif eğlencelik filmlerin unutulmaz yönetmeni iken artık çizgi değiştirmeye karar vermiş ve yoksul insanların, ezilmiş kişilerin sorunlarını anlatmaya heveslenmiştir. Ancak yine de ilk denemesindeki sonuç kendisini tatmin etmez. Fakir ve aç insanların sorunlarını yeterince anlayamadığını düşünmektedir. Bunu nasıl halledeceğini düşünürken çözümü bulur: fakir insanları anlamak için onlardan biri olması gerekmektedir. Sullivan, tüm servetini bir süreliğine bırakır ve gerçek bir fakir gibi yaşamak için cebinde beş parası olmadan yollara düşer. Acaba elinde hiçbir şey olmadan yaşamayı becerebilecek midir?

Konu

John L. Sullivan, kârlı ama sığ komediler çeken genç ve popüler bir Hollywood yönetmenidir. Stüdyo patronu Bay LeBrand’a, bir sonraki projesinin, O Brother, Where Art Thou? romanından yola çıkarak, ezilenlerin durumunu ciddi bir şekilde ele alan bir film olmasını istediğini söyler. LeBrand onun yerine başka bir kârlı komedi yönetmesini ister ama Sullivan bunu reddeder. İlk elden “belayı tanımak” ister ve insanlığın acılarını gerçekten tasvir eden bir film yapabilmek için bir serseri olarak seyahat etmeyi planlar. İngiliz uşağı ve uşağı, planının bilgeliğini açıkça sorgularlar.

Sullivan bir berduş gibi giyinir ve stüdyo tarafından kendi güvenliği için kendisine dayatılan bir otobüsteki personel tarafından takip edilerek yollara düşer. Her iki taraf da bu anlaşmadan memnun değildir ve Sullivan, hızlı bir araba kovalamacasında otobüsü kaybetmeye çalıştıktan sonra, sonunda koruyucularını onu yalnız bırakmaya ikna eder ve onlarla daha sonra Las Vegas’ta buluşmak üzere anlaşır. Ancak kısa süre sonra Los Angeles’a döner. Orada, bir lokantada Sullivan, Hollywood’da başarılı olamamış ve pes edip evine dönmek üzere olan genç bir aktrisle tanışır. Kadın onun beş parasız bir serseri olduğuna inanır ve ona kahvaltı ısmarlar.

Sullivan onun bu iyiliğine karşılık olarak arabasını malikânesinden alır ve onu gezdirir. Ancak hizmetçilerine geri döndüğünü söylemeyi ihmal eder, onlar da arabanın çalındığını bildirirler. Sullivan ve kız kısa süreliğine polis tarafından yakalanır ama serbest bırakılırlar. Kızla birlikte saray gibi malikânesine geri döner. Ne kadar zengin olduğunu gören kız, kendisini kandırdığı için onu yüzme havuzuna iter. Ancak, adam tekrar dışarı çıkmakta ısrar edince, kız, adamın itirazlarına rağmen erkek kılığına girerek onunla birlikte gider.

Detaylar