Sunset Bulvarı

Gloria Swanson’un canlandırdığı Norma karakterinin hayatının iniş çıkışlarını anlatan film, adını Los Angeles’ta yer alan bir bulvaran almıştır. 1950 yılı yapımı filmin yönetmeni Billy Wilder’dır. Joe Gillis’in bir havuz içinde kanlar içindeki görüntüsüyle başlayıp zamanda geriye doğru gider ve izleyiciyi altı ay öncesine götürür. Film genel olarak Joe Gillis ve Norma Desmon’un hayatının kesişmesi ve sonrasında gelişen olayları anlatır.

Genç bir senarist olan Joe Gillis, bir süredir yazdığı senaryoları satamaz ve zor duruma düşmüştür. Bu sırada başı eski borçlarıyla derttedir. Borçlarından ve kendinden kaçmakta olduğunu gördüğümüz Joe, Sunset Bulvarı’nda bir eve sığınır ve burada saklanmaya başlar. Bir süre sonra evin sahibinin Norma Desmond olduğu anlaşılır. Norma, eski bir Hollywood yıldızıdır ve unutulmuş olmanın verdiği öfkeyle yaşamaktadır. Joe’nin zor durumda olması Norma’yla yakınlaşmasını sağlar ve başta çıkar ilişkisi olan ilişki farklı bir anlam kazanır. Evdeki hizmetçisi dışında kimseyle konuşmayan Norma, zamanla gerçeklik algısını yitirmiş ve sürekli olarak kendisini yalanlarla avutmaya başlamıştır. Ancak Joe’nin bir planı vardır ve kendisinin yazdığı bir senaryo ile ikisi içinde Hollywood’a tekrar dönecek kapının eşini aralamak istemektedir. Joe’nin fikri Norma’nın evinde kalmasını sağlayacak bir neden olmuştur. Norma, hayatının büyük bir bölümünü kamera karşısında geçirmiş alkışlarla yaşamış biridir. Aniden unutulan şöhretinin sebebini hizmetçisi Max olarak görür. Max’ın onu fazlasıyla önemsemesi şöhretinin kaybolmasına neden olduğuna inanmaktadır. Bir süre sonra sahip olduğu varlık sayesinde Joe’yi de yönlendirmeyi başarmıştır ve bundan mutluluk duymaktadır. Her zaman parayla kontrol edebildiğine inanır ve bu güç onu ayakta tutmuştur. Öyle ki Joe ile aralarında geçen ilişkiyi de kabullenmekte zorlanır. Hatta bunun için kendini öldürmeyi bile göze almıştır.

Hollywood’a karşı eleştiri niteliği taşıyan film, oyuncuların sektörden uzaklaştıktan sonra yaşadıkları psikolojik travmalara değinir. Filmin bu derece etkili olmasının bir yanı ise, oyuncuların, yönetmenlerin ve stüdyoların gerçektekiyle bire bir aynı olmasıdır. Filmin sonunda ana kahramanın hayatının iki farklı durumda aktarılması izleyicinin hoş bir tebessümle filmden ayrıldığını düşünmektedir.