The Miracle Worker

Özet

The Miracle Worker, William Gibson’ın 1959 tarihli aynı adlı oyunundan uyarlanan 2000 yapımı bir Amerikan televizyon biyografik filmidir. 1957 tarihli televizyon antoloji dizisi Playhouse 90’ın bir yayını olarak ortaya çıkmıştır. Gibson’ın orijinal kaynak materyali Helen Keller’ın 1903 tarihli otobiyografisi The Story of My Life’tır. Oyun daha önce 1962 ve 1979 yıllarında olmak üzere iki kez beyazperdeye uyarlanmıştı. Film, Helen Keller’ın hayatını ve Anne Sullivan’ın onu eğitmek için verdiği mücadeleyi konu alıyor. Filmin prömiyeri 12 Kasım 2000’de Disney’in Harika Dünyası’nın bir parçası olarak ABC’de yapılmıştır.

Konu

1880’lerde Anne Sullivan ve onun genç Helen Keller ile çalışma çabaları. Film, Anne’in kör ve dil öncesi sağır bir kız olan Helen’i karanlık ve sessiz dünyasından çekip çıkarmak için verdiği mücadeleye odaklanıyor. Helen, 19 aylıkken geçirdiği bir hastalık görme ve işitme yetilerini elinden aldığından beri fiziksel öfke nöbetleri dışında ailesiyle iletişim kuramamaktadır. Başkalarının yemeğini elleriyle yemesine, eşyaları devirmesine veya kırmasına ve temelde istediği her şeyi yapmasına izin veriliyor. Tüm bunları yaparken ailesi tarafından acınarak bakılıyor. Ailesi onu seviyor, ancak hepsi onun aptal, yumuşak beyinli ve asla bir şey öğrenemeyecek bir hayvan zekasına sahip vahşi bir çocuk olduğuna ikna olmuş durumda. Öfke nöbeti geçirdiğinde şekerle zar zor sakinleştirilen Helen, bir akıl hastanesine kapatılmaya doğru gitmektedir ki Anne, Helen’in ailesinin kaçınılmaz sondan kaçınmak için son bir çabası olarak hayatına girer.

Kendi görme sorunları olan ve küçük yaşta yetim kalan Anne, genç öğrencisinin davranışlarını düzeltmek ve ona dil öğretmek için doğru çeliklik, empati ve sabır karışımına sahiptir. Anne’in Helen’in öğretmeni olarak işi, Helen’in plantasyon sahibi otoriter babası Kaptan Arthur ve aşırı yumuşak kalpli annesi Kate’in Anne’in otoritesinden şüphe etmeleri ve yöntemlerine karşı çıkmalarıyla daha da zorlaşır. Anne’in amacı Helen’e sadece uslu durmayı öğretmek değil, ona iletişim yeteneği de kazandırmaktır. İşaret dilini kullanarak ve Helen’in açık avucundaki kelimeleri hecelemek için harfleri imzalayarak, Annie Helen’in davranışlarını iyileştirme yolunda büyük adımlar atar.

Keller ailesinin çiftliğindeki küçük bir evde Helen’le iki hafta yalnız yaşadıktan sonra, Annie kendisine verilen süre dolduğunda Helen’le hâlâ bir ilerleme kaydedememiştir. Helen’in eve dönüş yemeği sırasında Helen eski yaramazlıklarına geri dönmeye başlar. Anne, Helen’i öfke nöbetlerinden biri sırasında döktüğü su sürahisini yeniden doldurması için dışarıdaki pompaya götürür ve uzun zamandır beklenen atılım yapılır. Helen, Anne’in açık avucuna hecelediği kelimelerin gerçekte etrafındaki fiziksel dünyadaki şeylerin iletişimsel temsili olduğu bağlantısını kurar. “Su” kelimesi su pompasından çıkan ıslak sıvıdır. Bu bağlantıyla Helen için iletişim kapısı açılır ve artık başkalarının gözleri ve kulakları aracılığıyla dünyada hayatta kalabilir ve gelişebilir.