The Tall T

Özet

The Tall T, Budd Boetticher’in yönettiği ve Randolph Scott, Richard Boone ve Maureen O’Sullivan’ın oynadığı 1957 yapımı bir Amerikan Western filmidir. Burt Kennedy’nin Elmore Leonard’ın 1955 tarihli “The Captives” adlı kısa öyküsünden uyarladığı film, üç acımasız kanun kaçağı tarafından fidye için tutulan bir mirasçıyla birlikte kaçırılan bağımsız eski bir çiftlik kahyasını konu alıyor. The Tall T, 2000 yılında Kongre Kütüphanesi tarafından “kültürel, tarihi ya da estetik açıdan önemli” olduğu gerekçesiyle ABD Ulusal Film Kayıtları’na seçildi.

Konu

Pat Brennan, kasabaya giderken bir posta arabası istasyonundan geçerken, dost canlısı istasyon müdürünün küçük oğlu için dükkândan satın aldığı şekerlerle geri dönmeyi kabul eder. Bir zamanlar çalıştığı bir çiftlikte, Brennan bir boğa satın almaya çalışır, ancak bir boğaya binmeye ikna edilir. Kazanırsa boğayı alacaktır. Kaybederse atından vazgeçmek zorunda kalır. Brennan kaybeder ve eyerini taşıyarak eve yürümek zorunda kalır. Brennan’ın kasabadan bir tanıdığı olan ve yeni evli Willard ve Doretta Mims’i taşımak için özel olarak tutulan posta arabası sürücüsü Rintoon’dan yardım almayı başarır. Doretta sade bir kadındır ama eyaletin en zengin adamının kızıdır. Bu durum Brennan’ın hoşuna gider ve Rintoon’a ilk kez bir balayına çıktığını söyler. Yol istasyonunda durduklarında, istasyon müdürünü ve oğlunu çoktan öldürmüş olan üç kanun kaçağı, Chink, Billy Jack ve liderleri Frank Usher tarafından normal bir araba sanılırlar. Rintoon tüfeğine davranır, ancak silah meraklısı Chink tarafından öldürülür. Aynı kaderi paylaşmaktan korkan Willard, haydutlara karısını fidye karşılığı geri almanın sahneyi soymaktan çok daha kârlı olacağını önerir. Frank bu fikri beğenir. Ayrıca damadın gelinine olan bağlılık eksikliğini hemen fark eder ve bundan iğrenir.

Haydut lideri Brennan’dan hoşlanır ve daha sonra ona farklı koşullar altında ikisinin arkadaş olabileceğini söyler. Frank, Billy Jack’e Willard ile birlikte Doretta’nın babasına 50.000 dolar talep eden bir fidye notu götürmesini emrettikten sonra, kadını ve Brennan’ı uzak bir sığınağa götürür. Willard geri döner ve kayınpederinin kabul ettiğini ve parayı topladığını söyler. Willard’a artık kendisine ihtiyaç olmadığı ve gidebileceği söylenir. Bir korkak olan Willard, yeni karısına veda etme zahmetine bile girmez, bu da Frank’in ona duyduğu tiksintiyi derinleştirir. Willard atına binip gitmeye hazırlanırken, Chink onu acımasızca vurur. Brennan, fidye ödendiğinde kendisinin ve Doretta’nın da öleceğini çok iyi bilmektedir. Perişan haldeki dul kadına kendini toparlamasını ve önüne çıkacak her türlü yaşam fırsatını değerlendirmeye hazır olmasını söyler. Sonra da onu kollarına alır. Kadın önce tereddüt eder, sonra onu öper. Willard’la yaşlandığı ve yalnız kalmak istemediği için evlendiğini itiraf eder.

Frank parayı almaya giderken Billy Jack ve Chink rehineleri korumak için geride kalırlar. Brennan, elebaşlarının tüm parayı alıp tek başına gidebileceği düşüncesini aklına sokar ve Chink, Frank’e göz kulak olmak için kamptan ayrılır. Brennan, Billy Jack’e düğün gecesi bile reddedilen yalnız bir kadın olan Doretta’dan faydalanmasını önerir. Billy Jack gerçekten de Doretta’ya zorla sahip olmaya çalışır, bunun üzerine Brennan onu etkisiz hale getirir ve vurarak öldürür. Chink silah seslerini duyar ve geri döner. Brennan onu öldürür. Frank daha sonra parayla geri döner. Brennan arkasından gizlice yaklaşınca Frank tabancasını ve parayı teslim eder. Brennan’ın onu sırtından vurmayacağına dair kumar oynayarak yavaşça uzaklaşır. Atına biner ve uzaklaşır. Ancak eyerinde bir tüfek vardır, bu yüzden onu çeker ve geri döner; kanun kaçağını öldürmek zorunda kalan Brennan’a doğru geri at sürer. Yan yana yürürken Doretta Brennan’ın koluna uzanır, Brennan da Doretta’nın koluna sarılır.