

Anna

Archie

Badge

Jack

Oakley

Verena

Charlie

George
Leonetta Mazzini
Giovanna Mennell
Unrelated Joanna Hogg'un yönetmenlik koltuğunda oturduğu bu yapım, modern sinemanın en samimi ve rahatsız edici derecede gerçekçi hikayelerinden biridir. Film, orta yaşlarındaki Anna’nın, arkadaş grubunun İtalya’daki tatiline tek başına katılmasıyla başlayan bir yabancılaşma sürecini konu alır. Bu etkileyici hikaye, karakter derinliği ve atmosferiyle yabancı dram filmleri arasında kendine çok özel ve sarsılmaz bir yer edinmiştir.
Anna, Toskana’nın büyüleyici manzaraları eşliğinde kendi evliliğinin monotonluğundan ve içsel boşluğundan kaçmaya çalışır. Ancak kendisini, bir grup burjuva İngiliz ailenin ve onların gürültülü çocuklarının arasında tamamen dışlanmış hisseder. Bu durum, yabancı dram filmleri severler için bir kadının kimlik krizini ve sosyal çevresiyle olan kopukluğunu en duru haliyle gözler önüne serer.
Kendi yaş grubunun sıkıcı sohbetlerinden bunalan Anna, vaktini daha çok genç Oakley ve arkadaşlarıyla geçirmeye başlar. Gençliğin o pervasız enerjisine tutunma çabası, aslında onun geçmişe duyduğu özlemin ve bugünden duyduğu memnuniyetsizliğin bir yansımasıdır. Yapım, bu yönüyle yabancı dram filmleri kategorisinde insan psikolojisinin en ince detaylarını büyük bir titizlikle işler.
Anna ile genç Oakley arasında filizlenen belirsiz ve gergin çekim, filmin en ilgi çekici ama bir o kadar da hüzünlü katmanını oluşturur. Bu platonik yakınlık, izleyiciye standart yabancı aşk filmleri yapılarından çok daha farklı, hayal kırıklığıyla örülü bir his yaşatır. Karakterler arasındaki bu tekinsiz iletişim, geleneksel yabancı aşk filmleri içinde görmeye alışık olduğumuz o parlak romantizmi bir kenara bırakarak daha karanlık bir gerçekliğe odaklanır.
Joanna Hogg, sabit kamera kullanımıyla izleyiciyi villadaki o gergin akşam yemeklerine ve sessiz koridorlara bir gözlemci olarak yerleştirir. Bu görsel tercih, yabancı dram filmleri içindeki o durağan ama duygusal yükü ağır olan anlatım tarzının en başarılı örneklerinden biridir. Film, diyalogların azaldığı anlarda bile izleyiciye karakterlerin iç dünyasındaki fırtınaları hissettirerek kaliteli yabancı aşk filmleri arayanların da ilgisini çeker.
Hikayenin sonuna doğru Anna’nın yaşadığı yüzleşmeler, insanın her yaşta ne kadar savunmasız olabileceğini kanıtlar niteliktedir. Bastırılmış arzuların ve gerçekleşmemiş hayallerin yarattığı bu atmosfer, onu özgün yabancı aşk filmleri arasında saymamıza neden olan bir duygusal yoğunluk barındırır. Sonuç olarak bu eser, yabancı dram filmleri meraklıları için kaçırılmaması gereken, sinematografik açıdan kusursuz bir karakter çalışması sunmaktadır.
Eğer büyük aksiyon sahneleri yerine karakterlerin ruh hallerine odaklanan bir yapım arıyorsanız, bu film tam size göredir. İçindeki hüzünlü ve imkansız aşk teması, yapımı hüzün dolu yabancı aşk filmleri listelerinde üst sıralara taşımaya aday kılar. Siz de bu duygusal yolculuğa ortak olarak, bir kadının kendisini yeniden tanıma sürecine şahitlik edebilirsiniz.
Yorum yazmak için giriş yapınız.
Yükleniyor...