Yaban Çilekleri
Yaban Çilekleri Konusu
Ingmar Bergman’ın yönetmenliğini yaptığı film 1957 yılında sinema severlerle buluşmuştur. Filmin ana konusu profesör Isak’ın yaşlandığı için ölümü artık yakınında hissetmesi ve bunun yaratmış olduğu psikoloji kaynaklı gördüğü rüyalardır.
Profesör’ün bir rüyasıyla açılır sahne. Ishak, sessiz ve kimsesiz bir sokakta yürümektedir. Sokakta bulunan binaların hepsi oldukça eskidir. Bir süre sonra sokakta bir saat olduğunu farkeder ancak saatin akrep ve yelkovanı yoktur. Daha sonra sokakta bir adama rastlar ancak arkası dönüktür. Adamı kendine çevirmek için dokunduğunda adam aniden yere düşer ve kanlar içinde kalır. Sürücüsü olmayan bir atlı araba tabutla birlikte olay yerine gelir. Tabut kendiliğinden açılmıştır ve Ishak’ın kolu içinden çıkarak yine Ishak’ı tabutun içine çekmeye çalışmaktadır. Tabutun içinde olan kişininde kendisi olduğunu anladığında rüyasından uyanır. Daha sonra kendisi için düzenlenen jübile törenine doğru yola çıkar Ishak ayrıca kendisine gelini Marianne eşlik etmektedir.
Yolculuk esnasında Ishak’ın geçmişte yaşadığı bir evin bahçesine uğrarlar. Ishak’ın bahçede gördüğü yaban çilekleri kendisini ve izleyiciyi kısa bir süre geçmişe götürür. Ishak ve Sara birbirinden hoşlanan iki gençtir ve evlenmek isterler. Sara, Ishak’ı ideal biri olarak görsede ikisinin ilişkisinden haberdar olan abisi Zigfirit’e karşı yönelimi başlamıştır. Zigfirit, Ishak’a göre daha aktif ve eğlenceli biridir. Ishak idealist, kendini bilime adamış, olgun biri olmanın kendisine Sara’yı kaybettirdiğini düşünür. Günümüze gelip yolculuk devam ettiği sırada arabaya bir grup genç biner. Gençlerin kendi arasındaki sohbeti Ishak’ın dikkatini çekmiştir. Çünkü gençler arasında da Sara adında bir kız vardır. Sara yanındaki Anders’i sevmesine rağmen ileride evleneceği kişinin başka biri olduğunu söyler. Ishak’ın tanık olduğu bu durum tanrı ve din kavramlarının sorgulamasına neden olmuştur. Evald, Ishak’ın tek çocuğudur ve Marianne ile mutlu bir evlilik yaşadığı düşünülebilir ancak öyle değildir.
Ishak ve Marianne’nin yolculuğu bu ikili arasındaki samimiyeti artırır. Marianne kendisine bir şey itiraf etmek istediğini söyler. Yakında bir çocukları olacaktır ancak kocası Evald bu çocuğu istememektedir. Sebebi ise bu dünyadaki herhangi bir canlının sorumluluğunu taşımak çok büyük güç gerektirir.
Henüz inceleme yok.