Yirmi Yıl Sonra

1972 yapımı dram filminin yönetmenliğini ve senaristliğini Osman Seden yapmıştır. Filmin başrollerinde ise Hulusi Kentmen, Ayhan Işık, Nubar Terziyan, Aytaç Arman ve Hüseyin Peyda yer almıştır. Lütfi Akad imzalı Kanun Namına adlı filmin devam filmidir. Filmin baş karakteri Nazım ailesini dağıtmaya çalışan zengin aile dostları Halil’i öldürmüştür. Daha sonra intihar etmeye karar veren adam eşi Ayten’in hamile olduğunu öğrenince bundan vazgeçip, polise teslim olmuştur. Bu film 20 yıl hapis yattıktan sonra çıkan Nazım’ın yaşadığı zorlukları konu edinmiştir.

  Nazım hapisten çıkmadan önce müdürle ve arkadaşlarıyla vedalaşır. Müdür onun son derece namuslu bir adam olduğunu ve onun gibisini görmediğini söyler. Bundan sonra hayatında çocuklarıyla ve eşiyle bir hayat yaşamasını temenni ederek onunla vedalaşırlar. Nazım’ın bir kız bir erkek ikiz çocukları olmuştur. Hapishaneye girdikten hemen sonra doğan çocuklara babalarının öldüğü söylenmiştir. Yıllardır her gün başka bir adamın mezarını ziyaret ederek çiçek bırakırlar. Çocuklarının hayatları boyunca bir katilin çocukları olduklarını düşünmemeleri için bu yola başvurmuştur. Nazım asıl cezasının hapishaneden sonraki hayatı olacağını düşünmektedir.

Herkesle teker teker vedalaştıktan sonra İstanbul’a doğru yola çıkar. Şehre indikten sonra ilk iş olarak eşi Ayten’i görmeye gider. Yıllarca çektiği acılar yüzünden Ayten çok hastalanmıştır. Hafızasını kaybeden kadın yalnızca kocasının adını sayıklamaktadır. Özlemle karısını görmek için sabırsızlanan Nazım ise  üzüntüden kahrolur. Bu gerçeği kabul etmek istemez. Onu fazla heyecanlandırmamak durumunu kötüleştirmemek için yanında 2 dakikadan bile fazla kalamaz. Onu görür görmez geçmişte beraber yaşadıkları günleri hatırlayıp hüzünlenir ama kadın kocasını bile tanımaz. Hiçbir şeye tepki vermemektedir. Hasta kadına bakan Hülya, yıllarca Ayten’in ağzından Nazım’a mektup yazmıştır. Zaten zor olan hayatını bu haberle daha da zorlaştırmak istememiştir. Her şeyi hatırlayıp çektiği bütün acıları unutmasını ümit etmektedir.

  Eşinin şokunu atlatan Nazım çocuklarını merak etmeye başlar. Onlar ise evi terk edeli 2 sene olmuştur. Kızı milyoner bir adamın oğluna kaçmıştır. Oğlu ise okulu bırakıp para hırsıyla genç yaşta çocukları zehirleyen bir şebekenin sağ kolu olmuştur. Duydukları karşısında derin bir hüzün yaşayan Nazım bundan sonraki hayatının hiç de kolay olmayacağını daha iyi anlaşmıştır.