
Yan Yana filminin uyarlandığı hikaye Fransız yapımı “Intouchables” gerçek hikayesi, yamaç paraşütü kazası sonucunda felç kalan zengin bir aristokrat ile kendisine yardımcı olmak üzere işe aldığı ve hayatını değiştiren yardımcısının sıra dışı dostluğunu anlatmaktadır.
Yabancı filmler arasında gerçek hikayelere dayanan yapımlar her zaman ilgi çeker. Intouchables'in ana karakteri, gerçek hayatta Philippe Pozzo di Borgo olarak bilinir. Kendisi, kökeni 1764'e dayanan Pozzo di Borgo aristokratlarının 5. kuşak temsilcisidir ve 5. Pozzo di Borgo dükü unvanını taşır. Ailesi, Fransız tarihinde önemli bir rol oynamış; Paris'te hatırı sayılır mülklere sahip olmuş ve Ferdinand II. ile Napoléon I. gibi figürlerle yakın ilişkiler kurmuştur.
Philippe, masal gibi bir hayat sürüyordu: 300-350 yıllık şatosunda Paris'te yaşayan bir iş adamıydı. Adrenalini seven, hız tutkunu ve ekstrem sporlara meraklı biri olarak tanınıyordu. Ancak 1993 yılında Col de Saisies bölgesinde yaptığı yamaç paraşütü macerası trajik bir kazayla sonuçlandı. Bu olay, boynundan aşağısını felç bıraktı ve hayatını tamamen değiştirdi. Dram filmleri gibi, bu kaza sonrası ağır bir depresyona girdi. Üstelik üç yıl sonra çok sevdiği eşini kaybetti. Durumu nedeniyle intihar etmeyi bile başaramayan Philippe, derin bir çıkmazın içindeydi.
Yerli filmler de dahil olmak üzere, yabancı filmlerin uyarlamalarında sıkça gördüğümüz gibi, Intouchables'te Omar Sy'nin canlandırdığı Driss karakteri, gerçekte Cezayir asıllı Abdel Yasmin Sellou'dur. 1996 yılında Philippe'in hayatına giren Abdel, bakıcı adayı olarak başvurmuştu. Ancak ilginç bir detay: Abdel, işe girmek için değil, devletten aldığı işsizlik maaşının kesilmemesi için başvuru kağıdına "red mührü" vurdurmak amacıyla oradaydı. Kaynaklara göre, vurdumduymaz bir kişiliği, hapishane geçmişi ve serseri bir banliyö genci imajı vardı.
Abdel'i özel kılan, kural tanımaz tavrı ve Philippe'e sanki ev arkadaşı veya abisi gibi davranmasıydı. Prosedürlerden uzak, samimi bir yaklaşımı vardı. Yaklaşık 10 yıl boyunca Philippe'in yanında kaldı; üzüldüğünde onunla gezdi, eğlendi, şakalaştı ve parayı ya da işi önemsemeden adeta beraber yaşadılar. Bu dostluk, dram filmleri sevenler için ilham verici bir örnek.
Intouchables gibi yabancı filmler, gerçek hikayelerini kitaplara da taşır. Philippe, Abdel ile yaşadıklarını "Le second souffle" (İkinci Nefes) adlı anı kitabında anlattı. Kitapta, aralarındaki dağlar kadar farka rağmen kurulan dostluğu ve Abdel'in onu depresyondan nasıl kurtardığını içtenlikle paylaştı. Philippe'in Abdel'e taktığı lakap "Le diable gardien" (Koruyucu Şeytan)'dır. Filmin ardından kitabın ikinci derlemesi bu lakapla değiştirildi ve tamamen Abdel'e ithaf edildi.
Ayrıca, hikaye "À la vie à la mort" adlı bir belgesele konu oldu. Günümüzde Philippe, Abdel'in tavsiyesiyle tanıştığı eşiyle evli ve iki çocuk babası. Fas'ın Suvayr (Essaouira) kentinde bir malikanede yaşıyor, Fransa-Fas arası seyahat ediyor. Abdel ise Philippe'in yardımlarıyla bir şirket kurmuş, evlenmiş ve üç çocuk sahibi olmuş.
Dram filmleri arasında özel bir yere sahip Intouchables, duygusal derinlik sunuyor.
Yorum yazmak için giriş yapınız.
Yükleniyor...