15. yüzyılda geçen animasyon film, Japon yönetmen Hayao Miyazaki’nin ünlü animasyonlarından biridir. Zen Budizmi yayılmaya, cizvitler ve çinli sömürgeciler etrafta yaygınlaşmaya başlamış. Böylece budizm çevrede etkisini artırmaya devam etmiştir.

   Kırsal bölgede yaşayan halk feodal bir sistemle yönetilmektedir ve demir ticaretinin gelişmekte olduğu bir dönemde yaşamaya alışmış bu yeni akımın içinde kendilerini bir oraya bir buraya savrulurken bulmuşlardır. Miyazaki bu filmde insanlık ve doğa arasındaki dengesizliğin farkındalığı üzerinde durmuş insanların para arzusuyla üzerinde yaşadıkları toprakları talan etmesine bir tepki göstermiştir. Uzun zaman önce insanlar ormanın ruhunu öldürmüş açların bir çoğunu kesmişlerdi. İnsan nüfusunun hızlı artışı ve kalan ağaçların korunması için tanrısal hayvanlar tarafından devreye girmiştir.

başlık

Tatara klanı, demir üreticisiydi ve ormanın koruyucu tanrılarına karşı savaş açmışlardı. Klanın lideri Leydi Ebosh, yardımcıları Gonza, Toki ve Kohrokuydu ormanın ruhunu tamamen yok etmeye yemin etmişti. Orman tanrıları ise okkoto, dev kurt moro ve nago ormanı korumaya devam ediyorlardı. Bu arada san adındaki kız insan olarak doğmuş moro tarafından prenses mononoke olarak büyütülmüştü. Prenses mononoke ormanı yok eden insanlardan nefret etmiş işgalcileri ortadan kaldırmaya adamıştı kendisini. Savaşın ortasına Ashitaka ile tanışıyor fakat farklı taraflarda mücadele ediyorlardı. Ashitaka, kökenleriyle ilgili pek bilgileri olmadığı bir kabilenin son prensidir ve ormanda öldürdüğü lanetli bir domuz yüzünden yara aldıktan sonra lanet onada bulaşmıştır. Öldürdüğü domuzun kalbine saplanmış demir, aslında insanoğlunun kendi elleriyle doğada bıraktığı tahribin resmidir. Ormanın ruhu ve demirci kasabalılar birbirlerine karşı savaş açmış ve ticaretin devam etmesi için ormanı yok etmeye kararlı görünürler.

   Miyazaki’nin aktarmak aslında aktarmak istediği nokta doğa ile insan arasında süren mücadelede kazanan tarafın insanoğlu olması dikkate alarak aslında kazandığını mı düşünmemiz gerektiğidir. İnsanoğlunun teknolojiye karşı doğaya duyarlı olması takdirde, doğanında buna karşı insanlara yardımcı olabileceği düşündürülmektedir.