Coppola’nın bir romanından uyarlanan film, toplumsal hareketler sonucu oluşan savaşın bireylerin üzerinde yaşatmış olduğu psikolojik etkileri ele alan bir aksiyon filmidir. Vietnam savaşını konu alan film tarihin en iyi savaş filmlerinden biri olarak kabul edilir.Filmin yayınlandığı  1979 yılı Amerikan tarihi için önemli bir dönüm noktası zamanıdır.. Film bir kabile tarafından kutsal kabul edilen bir adamın öldürülmesi için görevlendirilen Willard’ın hikayesini anlatıyor. Willard’ın Vietnam savaşında yaşadıkları normal hayata adapte olmasını zorlaştırmıştır. Askeri görev alamadığı için güçsüzleşmiştir ve yumuşamıştır. Kendisini alkole vererek bir tür depresif ruh haline bürünmüştür.  Bu yüzden göreve kontrol edilmesi zor Albay Walter Kurtz getirilir.Willard’dan Kurtz’u öldürülmesi istenir.Kurtz, Amerikan ordusunun yöntemlerine isyan etmiş, yoldan çıkmış ve ormandaki kabileyi vahşi yöntemlerle yöneten bir adamdır.

Başlık

Filmin başlarında görev bekleyen ve görev alamadıkça deliren Yüzbaşı Willard’a yeni görevini veren generallerden biri, Albay Kurtz için herkesin kalbinde gerçek olan ve gerçek olmayan, iyi olanla kötü olan arasında bir savaş olduğunu ve iyinin tarafın her zaman kazanmadığını söyler. Bazen kötü taraf bu savaşı kazanır.O zaman insan bir kırılma noktasına gelir. İnsanlar  potansiyel olarak buna meyillidir. Walter Kurtz’un buna ulaşmış olduğunu ve açıkça delirdiğini ifade eder. Filmde de iyi ve kötü Doğu ve Batı karanlık ve aydınlık gibi zıt durumların iç içe geçmiş olduğunu görürüz.

Williard ve arkadaşları uzun ve kıvrak nehri takip ederek Kamboçya’ya ulaşmak için yola koyulur.Yüzbaşı Willard’ın Kurtz’un izini sürerken içindeki karanlık ve savaşın acımasız gerçekleri arasında kalır. Bu görev onu bir kabusa sürüklemiş gibi hissettirir ve gitgide takip ettiği kişi Kurtz’a benzemeye başladığını düşünür ama savaşın acı gerçekleri bu durumu engellemesine izin vermez. Yol boyunca Kurtz’ü benimsemiş, ona özlem duymuş ve içinde hep ona kavuşma isteği taşımıştır. Yolculuk esnasında karşılaşma ihtimalleri olan ölüm korkusu askerlerin akıl sağlığının dengesizleşmesine sebep olur. Uzun süren yolculuk esnasında Kamboçya’ya ulaşmayı başarırlar fakat kendilerini beklenmedik bir tablo karşılar çünkü orada bulunan halkın Kurtz’a olan bağlılıkları onları çok şaşırtır, halkın kendisine tapması sonucu Kurtz kabilenin kralı olmuştur.