
Belgesel
Yönetmen Sepideh Farsi'nin "akıl sağlığımı kaybetmemek için bulduğum bir yol" olarak tanımladığı Put Your Soul on Your Hand and Walk, izleyiciyi Gazze'deki insanlık dramının tam ortasına bırakıyor. Bu yapım, alışılagelmiş belgesel filmleri kalıplarını yıkarak, savaşın ortasında filizlenen bir dostluğu ve hayatta kalma mücadelesini perdeye taşıyor. Eğer sarsıcı ve gerçekçi bir film izle deneyimi arıyorsanız, bu yapım mutlaka listenizde olmalı.
Farsi'nin Filistinli bir arkadaşı aracılığıyla tanıştığı Fatem, yönetmenin Gazze'deki gözü ve kulağı olur. Put Your Soul on Your Hand and Walk, Fatem'in "Gazze hapishanesi" dediği yerden dış dünyaya uzanan tek hayat hattıdır. Filmde tanık olduğumuz olaylar, en karanlık yabancı suç filmleri senaryolarını bile gölgede bırakan gerçek bir trajediye dayanıyor. Belgesel filmleri genellikle dışarıdan bir gözlemdir; ancak bu film, yönetmen ve özne arasındaki 200 günlük dijital iletişimin, piksellerin ve parça parça seslerin bir ürünüdür. Bu süreçte belgelenen insanlık suçları, izleyiciye kurgusal yabancı suç filmleri izliyormuşçasına değil, saf gerçeğin en soğuk yüzüyle hissettiriliyor.
Yabancı belgesel filmleri arasında teknik yapısı ve duygusal yüküyle ayrışan film, saldırılar altındaki yaşamı belgeliyor. Farsi, bu projeyi süregelen katliama karşı bir sinemacı yanıtı olarak görüyor. Ekrana yansıyanlar, yabancı suç filmleri izlerken hissettiğimiz gerilimin çok ötesinde; çünkü burada izlediğimiz her kare, yaşanmış bir acının kanıtı. Put Your Soul on Your Hand and Walk, belgesel filmleri kategorisinde, savaşın yıkıcılığını en dolaysız haliyle sunan nadir eserlerden.
Sonuç olarak, yabancı filmler seçkisinde sarsıcı bir yere sahip olan bu yapım, yabancı suç filmleri tadındaki gerilimi gerçek hayatın acımasızlığıyla harmanlıyor. Belgesel filmleri sevenler için kaçırılmaması gereken Put Your Soul on Your Hand and Walk, belgesel filmleri tarihine geçen onurlu bir direniş öyküsü.
Yorum yazmak için giriş yapınız.
Yükleniyor...